Radyo Irmak

Google

10 Eylül 2007 Pazartesi

Nokia N95 Şimdi Daha Yetenekli

Cep telefonu piyasasında yaşanan kısa süreli bir yaz durgunluğunun ardından Nokia firması merakla beklenen, birbirinden yenilikçi modellerini 29 ağustosta tanıttı. Birkaç ay önce piyasaya sürülen multimedya ağırlıklı N95'in devamı niteliğindeki N95 8 GB'ın teknik detaylarını hep beraber inceleyelim.
Telefonda bir önceki modelde olduğu gibi quadband ( GSM 850 / 900 / 1800 / 1900) ve HSPDA (High Speed Pocket Downlink Access) alt yapısı desteğine yer verilmiş. HSPDA desteğinin bulunması özellikle günümüzde önemli bir avantaj olarak görülebilir. Çünkü HSPDA alt yapısı sayesinde UMTS'ye oranla çok daha hızlı bir şekilde internet hizmetinden faydalanabiliyoruz. Gitgide yaygınlaşan bu alt yapı ülkemizde mevcut değil. Ancak telefon EDGE desteğiyle bu eksikliği çok az da olsa kapatıyor.
99 x 53 x 21 mm boyutlarında ve 128 gram ağırlığındaki telefonda 2.8 inç boyutunda 240x320 piksel çözünürlüğünde 16 milyon renk TFT ekran kullanılmış. Bir önceki modele göre telefonun boyutlarında fark olmasa da ağırlık yaklaşık 8 gram artmış. Bunun yanında ekran boyutu 0.2 inç daha büyük. Ekran daha büyük olduğu için menü seçim tuşları ve arama tuşlarının daha ince tasarlandığı gözlerden kaçmıyor. İlk söylentiler telefonun ekran çözünürlüğünün 640x480 piksel olacağı yönündeydi. Ancak beklentilerin tam tersi gerçekleşti.
Ekran çözünürlüğü en azından 352x416 piksel olabilirdi. Telefonda çift yönlü, başarılı bir kızak sistemi bulunuyor. Kızağı farklı yönlere iterek medya için tasarlanmış tuşlara (ileri / geri sarma, oynatma / duraklatma, durdurma) ya da nümerik tuş takımına ulaşabiliyoruz. Telefonda dört yönlü navigasyon tuşu yer alıyor.
Nokia, telefonda 8 GB gibi yüksek kapasiteye sahip dahili bellek kullanmış. Bu, telefonun en ön plana çıkan özelliklerinden birisi. Böylece telefonunuza yüzlerce ***, video, resim ve uygulama yükleyebilirsiniz. Telefonda kart slotu gerekli görülmemiş.
Telefon kameralarında 5 megapiksel değeri gitgide standart hale geliyor. Telefonun kamera özelliklerinin bir önceki modelle aynı olduğu söylenebilir. Nokia, telefonda 5 megapiksel autofocus ve macro modu desteğine sahip kamera ve led flaş kullanmış. Lens, Carl Zeiss firması tarafından üretilmiş ve kamera sensörü olarak CMOS tercih edilmiş. CMOS sensörler özellikle daha az güç tüketimiyle tercih ediliyor. Telefonda led flaş yerine Sony Ericsson'un Cybershot serisinde sık rastladığımız xenon flaş kullanılabilirdi.
Özellikle loş mekanlarda xenon flaşlar çok daha iyi performans sağlıyor. Telefonda beyaz dengesini ayarlayabiliyoruz ve manzara, portre, makro gibi fotoğraf modları bulunuyor. 5 megapikselin altındaki çözünürlüklerde 20x'e kadar dijital yakınlaştırma yapabiliriz. Ancak dijital yakınlaştırmanın fotoğraf kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği unutulmamalı.
Telefon 640x480 piksel çözünürlükte saniyede 30 kare MPEG4 formatında video kayıt yeterliliğine sahip. Videoda ses AAC formatında stereo olarak kaydediliyor. Videoda da dijital yakınlaştırma yapabiliyoruz. Telefonda bulunan tv çıkışı (PAL/NTSC) sayesinde projektör ve televizyon gibi cihazlarda fotoğraflarımızı ve videolarımızı görüntüleyebiliriz.
Telefonda Symbian 9.2 alt yapısı bulunuyor. Böylece telefonu farklı uygulamalarla istediğimiz gibi kişiselleştirebiliriz. MPEG-4, H.264, H.263/3GPP, RealVideo 8/9/10, ***/AAC/AAC+/eAAC/eAAC+/WMA/M4A gibi geniş dosya desteğine sahip telefonda 3.5 mm jak girişine de yer verilmiş. 3.5 mm jak girişine sahip telefonlarda ses kalitesi en az şekilde olumsuz yönde etkileniyor. Telefonda stereo FM radyo da bulunuyor. N95 8GB, sık sık seyahate çıkanlar için iyi bir arkadaş olacaktır.
Kuşkusuz telefonun en önemli özelliklerinden birisi de dahili GPS alıcısına sahip olması. GPS desteği ülkemizde hızla artıyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde GPS alıcıları daha da önemli hale gelecektir.
Bluetooth V2.0, kızılötesi portu, USB 2.0 ve WI-FI ( 802.11 b/g) gibi zengin bağlantı seçeneklerine sahip telefonda A2DP profili desteği de eksik edilmemiş. 1200mAH değerinde lityum iyon batarya kullanılan telefonun 2007'nin 4. çeyreğinde 760 dolar civarında piyasaya sürülmesi bekleniyor.

16 televizyon cebe giriyor

2008 yılının baharında Vodafone, T-Mobile ve O2'nin birlikte kuracağı bir yayın firması aracılığıyla artık cep telefonlarından 16 televizyon kanalı izlenebilecek. Firmanın kurulmasına Federal Rekabet Kuruluda yeşil ışık yaktı. Bu şekilde Almanya'da GSM operatörlüğü hizmeti veren T-Mobile, Vodafone D2 ve O2, cep telefonu televizyonunu hizmete sokma konusunda işbirliği yapabilecek. Bonn'daki Federal Rekabet Kurulunun bir sözcüsü, yaptığı açıklamada, GSM şirketlerinin bu amaçla ortak firma kurmalarının önünde engel kalmadığını açıkladı.Üç telekomünikasyon şirketi, planladıkları mobil televizyon yayıncılığını DVB-H standardında (Digital Video Broadcasting-Handheld) yapmak için birlikte çalışmak istiyor ve bu amaçla bir alt firma kurmayı hedefliyor.

Verilen bilgilere göre cep telefonlarından 16 televizyon kanalının yayını 2008 yılının baharında başlayacak. Öte yandan bu ortak çalışmaya ve konsorsiyuma, Almanya'da önemli bir diğer GSM şirketi olan E-Plus dahil edilmedi. Bunun nedenin ise E-Plus'un ekonomik olarak gereken yükü kaldırabilecek güçte olmaması ve şartları yerine getirememesi gösterildi.

Cep telefonlarından digital radyo standardının temelinin de DVB-H olacağı açıklandı. UMTS mobil verici standardına göre DVB-H radyo yayıncılığının birçok avantajı bulunuyor. UMTS'de kapasiteye uyan bilgi paketleri eğer kullanıcı sisteme bağlıysa yollanabiliyor. Ayrıca UMTS, televizyon tekniği için de aidat ödemeyi gerektiriyor. GSM şirketlerinin oluşturacağı konsorsiyum için MFD Mobiles Fernsehen Deutschland GmbH ve Neva Media yarışıyor.

Oyun dünyası gerçeğe bir adım daha yaklaştı

Bilgisayarda karakterlerin ve yeryüzünün adeta gerçek gibi ekrana aktarılmasından sonra şimdi de hava durumu koşulları gerçek zamanlı olarak oyuna yansıtılacak

İçeriğini çoğu zaman gerçek hayattan alan oyun dünyası, hava durumu koşullarının anlık olarak oyunlarda kullanılması için önemli bir adım attı. EA Games’in 'NCAA 08 Football’ adlı oyununda yapılacak olan maçlar, stadın bulunduğu şehrin o anki hava durumunu anlık olarak yansıtacak.
Özellikle spor dalında geliştirdiği oyunlarla öne çıkan ABD’li oyun üreticisi EA Games, piyasaya sürdüğü son ürünüyle gerçeğe bir adım daha yaklaştı. EA Games’in özellikle spor dalındaki oyunlarda kullanacağı yeni bir teknoloji sayesinde oyunlar esnasında bulunulan bölgenin o anki hava durumu koşulları, eş zamanlı olarak oyuna uyarlanacak. EA Sports firmasının 'NCAA 08 Football’ ile kullanmaya başladığı bu yöntem için ABD’de hava durumu kanalı Wheather Channel ile işbirliğine gidildi.

Strateji değişikliği
EA Games, hava durumu kanalı Wheather Channel ile birlikte çalışarak, online NCAA 08 Football Amerikan Futbolu oyununa gerçek zamanlı hava durumu sonuçlarını getiriyor.
Bir bilgisayar oyunda ilk defa gerçekleşecek olan bu uygulama, oyuncunun tercih ettiği karşılaşma alanıyla ilgili gerçek zamanlı hava durumu bilgilerini sağlayarak hem görünüm hem de oyunun dinamikleri üzerinde farklılık yaratacak.
Bilgisayarda yapılacak olan bir maç, seçilen stadın bulunduğu şehrin o anda yağmurlu, karlı ya da güneşli olmasına göre değişecek. Eğer hava yağmurlu ise oyuncuların ıslak havadan dolayı beklenmeyen paslarının yanı sıra, karlı havada nefes alırken ağızlarından çıkan buhar ya da sıcak havada daha çabuk yorulmaları gibi değişimler yaşanabilecek.
Oyun endüstrisinin gerçek hayattaki spor karşılaşmalarından, video oyunlarına aktardığı son özellik olan gerçek zamanlı hava durumu verileri, oyunun başında yenileniyor. Oyun sırasında hava durumuyla ilgili deşiğiklik yapmak mümkün olmuyor. Bu şekilde, yaklaşık 45 dakika süren oyunda hava durumu oyunun başlangıcında olduğu gibi devam ediyor.

Yeni oyunlar sırada
Oyuncular, PlayStation 2 - 3 ile Xbox, Xbox 360 oyun konsollarının desteklediği oyun için, her bir saatte detaylı yağış raporu, sıcaklık ve rüzgar koşullarını yükleyebiliyor. Fırtına ve kasırga bilgilerinin yer almadığı raporlarda, orta kuvvetteki bir rüzgârdan, şiddetli esen bir rüzgâra geçiş gözlendiğinde ise uzak mesafeli skorları yapmak bir o kadar zorlaşıyor.
EA Sports, şimdilik sadece NCAA 08’de varolan bu özelliğin, yakında Madden NFL ve daha sonra da tüm video spor oyunlarında ekleneceğini belirtirken, bunun gerçekleşme tarihiyle ilgili olarak kesin bir tarih vermiyor

FIFA 2008 Hazır!

Ücretsiz demo indirilmeye hazır

EA Sports futbol severlerin yüzünü güldürecek haberi yayımladı. Yeni demo indirilmeye hazır!



EA Sports geliştiricileri futbol oyunu FIFA 08'in demosunu sunuyor – deneme sürümünde kullanıcı Münih Allianz sahasında karşılaşmanın ilk devresini oynayanbiliyor.

Şu takımlar seçenek olarak mevcut: FC Barcelona, AC Milan, Club America, NY Red Bulls, Manchester United, Olympique Marseille ve Bayern Münih.

Aynı zamanda resmi olmayan demo genişleticisi de çıktı. Bu dosya oyundaki gizlenmiş fonksiyonları açmaya yarıyor. Bu sayede kullanıcı mesela oyun hızını ayarlayabiliyor veya zorluk derecesini kişiselleştirebiliyor.

İpod artık dokunmatik

iPod Touch, dokunmatik ekrana ve kablosuz internet bağlantısına sahip.
Sadece bir kaç yıl içinde 21’inci yüzyılın en çok kullanılan *** çaları haline gelen, ‘Apple iPod’ yakında tarih olacak. Apple CEO’su Steve Jobs, yeni nesil iPod, ‘iPod Touch’ı tanıttı.

Yeni geniş ekranlı iPod touch’ın satış fiyatı 299 dolardan başlayacak. 8 ve 16 gb’lık 2 farklı kapasitede piayasaya sürülecek olan ürün, Apple’ın cep telefonu iPhone’un özelliklerini de taşıyor.

Dokunmatik ekranasa sahip olan iPod touch, internete bağlanıyor ve kullanıcılar iTunes’dan şarkı satın alabiliyorlar.

Apple, yeni nesil iPod modelinin ağ bağlantısı avantajını kullanarak, ünlü kahve zinciri Starbucks’la da bir anlaşma gerçekleştirdi. iPod touch’la, müşteriler Starbucks’ta dinledikleri şarkıları seçeneklerine göre bir tuşla indirebilecekler.

Yeni iPod modeli gelecek ay İngiltere’de piyasaya giriyor. Yeni ürünün tasarımını ödüllü İngiliz Briton Jonathon İve yaptı.

HP Photosmart M547, Türkiye'de

HP, 6.2 megapiksellik yeni modeli HP Photosmart M547 Dijital Fotoğraf Makinesini, Türkiye'de 159 dolar+KDV fiyatla satışa sundu. Kompakt boyutlardaki ürün, 2.4 inç (6.1 cm) büyüklüğünde LCD ekrana, 3x optik yakınlaştırma ve sarsıntı giderme fonksiyonuna sahip olup, çekim işlemlerini son derece basit ve sade bir tarzda gerçekleştiriyor.

Makinenin 6,2 megapiksel çözünürlüğü, bir yandan baskı kalitesini artırırken diğer yandan da poster ebatlarında baskı alınabilmesini sağlıyor. 3x optik ve 6x dijital yakınlaştırma imkanı sunan HP Photosmart M547 ile 10 cm mesafeden yakın çekim yapabilmek mümkün. Ürün, 320x240 piksel çözünürlüğünde saniyede 24 kare ile sesli video çekimi yapabiliyor.

HP Photosmart M547 Dijital Fotoğraf Makinesi'nin 2.4inç LCD ekranı, 480x240 piksel çözünürlük sunuyor. Üründe, sarsıntı giderici sabit çekim modu, dahili kırmızı göz giderme, renk değiştirme (siyah-beyaz ve sepya) kesme, çevirme ve kenarlık ekleme gibi özellikler de yer alıyor.

32 MB dahili belleğe sahip bu makinenin kapasitesini Secure Digital kart desteği sayesinde 8GB'a kadar arttırabilmek mümkün. Pili dahil 190 gram ağırlığında olan HP Photosmart M547, en yeni teknolojileri sunarken çevreye duyarlılığını da kanıtlıyor. Makine, Avrupa Birliği'nin Zararlı Maddelerin Kullanımını Kısıtlama Yönergesi'ne uygun biçimde üretilmiş bulunuyor.

Blu Ray vs. HD DVD Savaşına Çin de Katıldı



HD DVD tarafında Toshiba ve Blu Ray tarafında Sony'nin bastırması ile ciddi bir format duellosu yaşanıyor ve ortaya atılan pek çok istatistik açıkçası henüz hangi formatın galip olduğu yönünde çok tutarlı verilere ulaşmamıza yardımcı olmuyor.

HD DVD ve Blu Ray arasındaki bu rekabet devamededursun son yılların ekonomik anlamda çılgınca büyüyen ülkesi Çin de fortma duellosuna dahil olmaya hazırlanıyor. Zira Çin'in Ulusaloptık Bellek Teknolojileri Araştırma Merkezi, HD DVD tabanlı olan fakat Çin'e özgü ek teknoloji içeren CH DVD formatını hazırlıyor. Bahsi geçen Çin'e özgü teknoloji ile CH DVD'nin yüksek çözünürlüklü içeriğinin yasal olmayan yollardan çoğaltılıp dağıtılmasının önüne geçilmesini amaçladığı da bildiriliyor.

Bu arada Çin'de yeni kurulan Yüksek Çözünürlüklü DVD Endüstrisi Birliği de CH DVD formatının yaygınlaşabilmesi için çalışacak. Ayrıca 2008 yılı içerisinde CH DVD ile uyumlu oynatıcıların da hazır olması için çalışılmakta.

Hyundai'den 24-inç Dokunmatik Ekranlı LCD Monitör

LCD monitörlerin gelişmesi ve fiyatlarının düşmesine paralel olarak kullanımı da hızla yaygınlaşmaya başladı. Tabi LCD kullanımında yaşanan artışa paralel olarak üreticiler arasında var olan rekabet te doruk noktasına ulaştı. Zira pazar payını arttırmak isteyen üreticiler farklı özellikler ile donattıkları LCD monitörlerini kullanıcıların beğenisine sunuyorlar. Bu noktada en son adım monitörleri ile ülkemizde de ciddi bir kullanıcı kitlesi bulunan Hyundai'den geldi. Firma 24-inç'lik yeni monitörü W240D ile dikkat çekeceğe benziyor.
Hyundai'nin yeni modeli W240D 24-inç'lik ekran boyutu ile dikkatleri çekmeye başarıyor ama tabi monitörün dikkat çekmesi kuvvetle muhtemel olan çok daha iddialı bir özelliği bulunuyor zira bu monitör dokunmatik! Evet Hyundai'nin yeni monitörü özellikle dokunmatik ekranı ile popüler olabilir. Kullanıcılar ekran üzerinde herhangi bir operasyonu aynı dokunmatik ekranlı akıllı cep telefonu kullanıyor gibi sadece birkaç parmak hareketi ile gerçekleştirebiliyorlar. Sadece dokunmatik olmasıyla bile sansasyon yaratacağa benzeyen Hyundai'nin W240D modeli teknik özellikleri ile de yabana atılıacak bir model olmadığının sinyallerini veriyor.
24-inç'lik ekran boyutu ile pek çok kullanıcının rüyalarına girme potansiyeli olan monitör 2ms'lik tepki süresi ile dikkatleri çekiyor. 3000:1 kontrast ve 500 kandelalık parlaklık değeri olan Hyundai W240D, ayrıca 1920x1200'lük çözünürlük desteği ile FullHD desteğine de sahip. Tabi FullHD desteği HDMI ve HDCP ile de desteklenmiş. Anlaşıldığı kadarı ile Hyundai, W240D modeli ile PC'leri çoklu ortam üssüne çevirme konusunda hayli iddialı. Hem analog hemde dijital çıkışları olan monitör dikey ve yatay olarak 178 derecelik görüş açısına da sahip. Hyundai'nin en yeni ve iddialı modeli olan W240D'nin fiyat ve piyasaya giriş tarihi konusunda ise şu an için net bir bilgi bulunmuyor.

Nvidia G98 Tabanlı Ekran Kartları 59$ Seviyesinde Olacak



Nvidia'nın giriş seviyesine yönelik olarak üzerinde çalıştığı yeni grafik işlemcisi G98'in ortaya çıkan detaylarını daha önce sizler ile paylaşmıştık. Şimdiyse G98'in fiyatına yönelik bazı bilgiler de ortaya çıkmaya başladı. Kod adı D8M olan ve GeForce 8400GS'nin yerini alması beklenen G98 temelli ekran kartlarının 59$ seviyesinden satışa sunulacağı ifade ediliyor ki bu fiyatı ikle G98 temelli ekran kartları GeForce 8400GS'den de ucuz olacak gibi görünüyor.

AMD-ATi'nin hazırlıklarını sürdürdüğü RV620'nin rakibi olması beklenen ve ve PCIe 2.0 uyumlu olacak G98 gpu'sunun Kasım ayına kadar hazır olması bekleniyor.

Intel'den Çin'e Yeni Fabrika



Intel, 300mm wafer üretebilme yeteneğine sahip Asya'daki ilk üretim tesislerini Çin'de açacak. Firma 2010 yılında devreye girmesi planlanan Fab68 adlı yeni fabrikası ile üretim kapasitesini ciddi şekilde arttırmayı planlıyor. Yaklaşık 2.5 milyar dolarlık yatırım ile Çin'in Dhailan bölgesinde açılacak fabrika 163,000 metrekarelik alan üzerine kurulacak ve bunun 15,000 metrekaresi tesisin en önemli bölümü olacak olan "Clean Room" olarak ifade edilen bölüme ayrılacak.

Intel'in Fab68 ile birlikte Çin'e yaptığı yatırım da yaklaşık 4 milyar Doları bulacak. Zira firma daha önce Shanghai ve Chengdu bölgelerine araştırma-geliştirme ve test merkezleri de kurmuştu. Benzer yatırımları ülkemizde de görmek dileğiyle... (her ne kadar mevcut bürokratik zorluklar başta olmak üzere çeşitli engeller olsa bile)

Shuttle'den Yeni SFF: XPC Prima SP35P2 Pro



Özellikle oturma odalarını hedef alan ve SFF (Small Form Factor) bilgisayarların en büyük destekçisi Shuttle yeni bir modelini daha duyurdu. Firmanın anons ettiği yeni modeli XPC Prima SP35P2 Pro Intel platformu için hazırlanan ve güncel teknolojileri üzerinde barındıran üstelik Shuttle'ın da son derece iddialı olduğu bir model.

Intel'in P35 Express / ICH9R yonga setini paketini kullanan XPC Prima SP35P2 Pro bu sayede Intel'in Core 2 Quad, Core 2 Duo E6000/E400 pentium Dual-Core E2000, Celeron 400 serisi gibi en yeni ve güncel işlemcilerini desteklmenin yanı sıra 1333MHz FSB ve 45nm desteğine de sahip. Firmanın üzerinde durduğu öneli özelliklerden bir diğeriyse OASIS Cooling adı verilen soğutma teknolojisi. Zira Shuttle bu soğutma teknolojisi ile overclock konusunda da kullanıcılara şans tanıdığını ifade ediyor.

Firmanın bir diğer iddiası ise güç kaynağı noktasında karşımıza çıkıyor. Zira firma kullanılan %80+ verimlilikte çalışan güç kaynağı ile mevcut pek çok güç kaynağına göre, yaklaşık %33 daha iyi enerji verimliliği sağladığını ifade ediyor.

Shuttle XPC Prima SP35P2 Pro'nin genel özellikleri,

* Intel P35 Express / ICH9R
* Intel Core 2 Quad, Core 2 Duo E6000/E4000, Pentium Dual-Core E2000, Celeron 400 serisi işlemcilere destek
* OC ile 1066MHz'e bellek desteği sunan çift DIMM slotuile 8GB'a ladar bellek kullanımı
* 8-kanal yüksek tanımlı ses
* 1x PCI-E X16, 1x PCI, 1x Mini-Card
* Gigabit LAN
* 2x Firewire, 8x USB 2.0
* 4x SATA2, 2x eSATA
* USB Speed-Link teknolojisi
* Parmak izi tanıma teknolojisi
* 400-Watt PSU
* 325x210x220mm

24 Ağustos 2007 Cuma

Çamaşırı Susuz Yıkayan Makina

Çamaşırı susuz yıkayan makineBeyaz eşya üreticileri piyasaya ilginç bir ürün çıkardılar.

Bütün dünya küresel ısınmaya çözüm ararken, beyaz eşya üreticileri de yeni teknolojilere yöneliyor. Daha az enerji tüketen eşyaların yanı sıra, ilginç bir ürün piyasaya çıktı.

Airwash adlı teknoloji ile çamaşır makinelerinde su ve deterjan kullanılmadan temizlik mümkün olacak. İşlem şu aşamaları içeriyor: Makinede bulunan fan üzerinden temiz hava içeri alınıyor ve ısıtıcıdan geçiriliyor. Kazana verilen sıcak hava, kıyafetlerdeki bakterileri, zararlı mikroorganizmaları ve kötü kokuları ayrıştırıyor. Son adımda hava, boşaltma kanalı ile dışarıya atılıyor. Makinenin fiyatı ise 3 bin 600 YTL.

Küresel ısınmayla birlikte ortaya çıkan susuzluk tablosu, beyaz eşya üreticilerini de harekete geçirdi. Birçok firma, yüksek maliyete rağmen artık daha az enerji sarf eden ürünler üzerinde çalışıyor. Ar-Ge yatırımları için yıllık 5,3 milyar dolarlık bir bütçe ayıran Samsung, deterjan kullanmadan, hatta susuz çamaşır yıkayan bir makine üretti. Sabancı Grubu tarafından geliştirilen yeni nesil klimalar, ozon tabakasına zarar vermiyor. Arçelik ise Ekolojist adını verdiği daha az su ve enerji tüketen bulaşık makinesi ile tasarruf sağlıyor.

Samsung Tüketici Elektroniği Birim Müdürü Özlem Koçdar, beyaz eşya sektöründe boy gösteren birçok şirketin artık su ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler üzerinde çalıştığını söyledi. Yakında piyasaya çıkacak makinelerin doğal yollarla temizlik sağlayacağını belirten Koçdar, "Sadece sıcak su kullanmadan temizlik yapabilen makineler bile yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor." dedi.

Küresel ısınmanın etkisiyle mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık, susuzluğu da beraberinde getirdi. Birçok hükümet, acil eylem planı çerçevesinde su tasarrufuna yöneldi. Sivil toplum kuruluşları yürüttükleri reklam kampanyaları ile vatandaşı bilinçlenmeye çağırıyor. Bu anlamda bulaşıkların makinelerde yıkanması tavsiye ediliyor. Daha az enerji harcayan A ve B sınıfı klimaların satın alınması öneriliyor.

Markaların yeni nesile yönelik geliştirdiği buluşlardan biri elektrik ve su tasarrufu sağlayan çamaşır makineleri. Söz konusu çamaşır makinesinin rezistansları kireç tutmuyor. Böylece deterjanın yanında ek bir ürün kullanmak gerekmiyor. Bu sayede ürünlerin ömrü uzarken, yüzde 30 oranında da enerji tasarrufu sağlanıyor.

Özlem Koçdar, ürünlerinde darbelere, güneş ışınlarına ve paslanmaya karşı koruyan Silver Nano teknolojisini kullanmaya başladıklarını ifade etti. Söz konusu teknoloji çamaşır makinesi dışında diğer ürünlerde kaplama olarak kullanılıyor. Çamaşır makinelerinin içinde gümüş bir hazne bulunuyor. Gümüş, nano boyuta indiriliyor. Bu, saç telinin 75 bin kat daha incelmiş haline denk geliyor.

Gümüş teknoloji, çamaşırlara ve kıyafetlere kadar işleniyor. Temizlik gümüş ile sağlanıyor ve sıcak su kullanmaya gerek kalmıyor. Sistem sayesinde 30 derecelik suda yıkanan bir çamaşır 90 derecede temizlenmiş gibi oluyor. Enerji tüketimi de yaklaşık 10 kat daha azalıyor. Silver nano teknolojisinin kullanılmadığı durumlarda çamaşırları bakteri, küf, mantar ve mikroplardan arındırmak için sıcak su kullanmak gerektiğini belirten Koçdar, enerji tasarrufu için en iyi yöntemin sıcak su kullanmamak olduğunu dile getirdi.

Buzdolabında kullanılan TwinCooling adlı yeni bir teknoloji de yüzde 30 enerji tasarrufu sağlıyor. Bunun için buzdolabının buzluğuna ve alt bölümüne ayrı ayrı soğutucu fan yerleştiriliyor. Böylece iki ayrı bölmenin ihtiyacı olan ısı ve nem miktarı dengeleniyor ve enerjiden tasarruf ediliyor.

Tasarruflu ampul ile yılda 400 milyon yeni lira cepte kalır

Dünya genelinde elektriğin yüzde 19'u aydınlatma için kullanılıyor. Türkiye'de harcanan bu rakam ise toplam elektrik tüketiminin 25'ini oluşturuyor. Türk Philips Aydınlatma Yürütme Komitesi Başkanı Özkan Şengil, tüketicilerin normal ampullerini enerji tasarruflu ampullerle değiştirerek çevreye katkıda bulunabileceğini söyledi.

Bu konuda herkesi duyarlı olmaya çağıran Şengil, "Her evdeki 3 tane normal ampul enerji tasarruflu olanlarıyla değiştirilebilir. Bu bize yıllık 3 bin 200 GWh enerji ya da 400 milyon yeni liralık tasarruf demektir. Bu küçücük değişimle bile 88 milyondan fazla ağacın temizleyebileceği miktara eşdeğer karbondioksit salınımı da engellenir." dedi.

Şengil ayrıca, evde alınacak birkaç basit yöntemle, küresel ısınmayla başa çıkılabileceğini de ifade etti. Özkan Şengil'in verdiği bilgilere göre bunun için, daha az sıcak su tüketmek, eşyaları ve perdeleri radyatörleri kapatmayacak şekilde yerleştirmek, buzdolabında oluşan buz tabakasını düzenli olarak çözmek, bahçeye ve çevreye ağaç dikmek yeterli.

ÇEVRECİ ÜRÜNLER YÜZDE 70 DAHA AZ ENERJİ HARCIYOR

Samsung: Airwash (Çamaşır mak.)
İklimsa: Sigma (Klima)
Arçelik: MultiF (Klima)
Profilo: BD4305 ANFE (Soğutucu)
Bosch: Domino (Ocak)
Vestel: CR 5311MW Inox (Fırın)
Electrolux: Visi (Bulaşık makinesi)
Blomberg: A sınıfı (Buzdolabı)

Arılar Bilgisayardan Daha Hızlı Çalışıyor

Arılar, bilgisayarlardan daha hızlıEn son teknoloji ürünü bilgisayarlar saniyede 16 milyar işlem yaparken arılar bu sürede 10 trilyonluk işlem yapıyor.

Arıların en son teknoloji ürünü bilgisayarlardan bile 625 kat daha hazlı çalıştığı belirlendi. Türkiye'de küresel ısınma sebebiyle bal arılarının yüzde 30'u esrarengiz bir şekilde ölürken, ekolojik denge ve insan hayatı için büyük önem taşıyan arıların çalışkanlığını bilgisayarlarla kıyaslayan zoologlar, ilginç bir bilgiye ulaştı. En son teknoloji ürünü bilgisayarların bile saniyede 16 milyar aritmetik işlem yaptığı günümüzde arıların bu sürede daha az enerji harcayarak 10 trilyonluk işlem yaptığı tespit edildi.

Çiçekden çiçeğe konarak bitkilerdeki döllenmede çok önemli bir rol üstlenen arılarla ilgili enteresan bilgilere de ulaşan uzmanlar, 1 kilogram bal üretmek için dünyanın çevresini 6 kez dolaşacak kadar uçan arıların bunun için 7 milyon 500 bin defa çiçeğe konduğunu belirledi. Ayrıca arıların 28 gramlık bal için kovanla çiçek arasında bin 600 geliş gidiş yaptığını kaydeden zoologlar, arının çiçekler için gerektiğinde 45 bin arının bulunduğu kovandan 6 kilometreye kadar uzaklaştığını ve bir günde 225 bin çiçeğe konduğunu kaydetti.

Bu arada yumurta döneminde arı sütü ile beslenen kraliçe arının kendi ağırlığının 80 katı arı sütü tükettiğini ifade eden uzmanlar, arının bir çiftleşmeyle günde 2 bin yumurta bıraktığını açıkladı. Kendi vücut ağırlığının 330 katı yük çekme kapasitesine sahip olan arıların inşa ettikleri petek gözünün ise en az balmumu harcayarak maksimum ölçüde bal depolamaya en uygun şekil olduğu kaydedildi.

Dünyanın İlk Güneş Enerjisiyle Çalışan Mouse'si


Dünyanın ilk güneş enerjisi ile çalışan faresi Hollanda Bilimsel Araştırma tarafından geliştirilmiş olup güneş ışığından ve kapalı ortamlardaki ışıklardan enerji alıp çalışabilmektedir.
Kablosuz olup pil ile çalışan farelerin sonu geldi herhalde bu çalışma ile.
Darısı Klavyelerimizin başına diyeyim......

Gürültüyü önleyen kulaklık: Philips SHN5500


Philips'in boyun bantlı gürültü önleyici kulaklığı SHN5500, müzik dinlenirken veya film izlerken dış gürültülerden uzak kalınmasını sağlıyor. CES 2007 Yenilik Ödülü alan boyun bantlı kullaklıklar, dış sesleri yüzde 75 oranında zayıflatıyor.

Özellikle seyahat sırasında dış gürültülerden uzak, müziğin ve filmin keyfini çıkarmak için ideal olan ve kullanım kolaylığı ile dikkat çeken SHN5500, esnek ve kauçuk çengelleri sayesinde kulağa tam olarak oturuyor. Ürünün 360 derece hareket edebilen kulak çengeli, boyun bandını konforunuza uygun şekilde kullanmanıza olanak veriyor.

Philips SHN5500 kulaklıkların hoparlör kablosu üzerinde, ses düzeyini ayarlama ve gürültü önleme işlevini açma/kapama olanağı sunan bir kontrolkutusu bulunuyor. Cihazın kutusunda 2 adet bağlantı adaptörü bulunuyor. Bir tanesi, uçuş eğlence sistemine bağlantı adaptörü. Bu adaptör, uçaklarda bulunan 2'li ses çıkışlarında kullanılıyor. 3,5 mm'lik ucu 6,35 mm'ye çeviren diğer adaptör ise kulaklığınızı büyük ses sistemlerinde bulunan kulaklık çıkışlarında da kullanabilmenizi sağlıyor.

Yumuşak kulak yastıkları ile müziği içeride hapsederek dış ortamdan yalıtan boyun bantlı Philips SHN5500 kulaklık, 88 YTL+KDV fiyatla satılıyor.

Samsung'dan yüzde 50 güç tasarruflu LCD TV



Samsung'dan yüzde 50 güç tasarruflu LCD TV
Dünyanın en büyük TFT-LCD ekran üreticilerinden birisi olan Samsung, ultra geniş ekran pazarına yönelik olarak geliştirdiği dünyanın ilk 70 inç full high-definition LCD televizyonunu Türkiye pazarında satışa sunacağını açıkladı.

Samsung 70 inçlik full high-definition LCD TV, arkapanel aydınlatması olarak geleneksel cold cathode fluorescent lamp (CCFL) yerine LED (light-emitting diode) kullanıyor. LED'lerin tepki sürelerinin kısa olması ghosting denen görüntü kusurunun (ikinci bir hayalet görüntünün oluşması) önüne geçiyor. Samsung'un geliştirdiği görüntü teknolojisi "local dimming", LED arkaplan aydınlatmasının siyah renklerde tamamen kapanarak dinamik karşıtlık oranının artmasına imkan tanıyor. (500000:1 dinamik kontras oranı). Aynı zamanda geleneksel LCD televizyonlara göre yüzde 50'yevaran enerji tasarrufu sağlanmış oluyor.

Full High Definition (1920x1080 piksel çözünürlük ve 16:9), 600nit parlaklık, 3xHDMI 1.3 ve 8ms tepki süresi sunan Samsung 70 inç Full-HD LED aydınlatmalı LCD TV, izleyicilere tam HD (1080p) kalitesinin yanı sıra, ekranı aynı anda çok sayıda kişinin rahatlıkla görebilmesini sağlayan 180 derecelik izleme açısı sunuyor.

23 Ağustos 2007 Perşembe

Nokia N95 ABD için yenilendi

Ünlü cep telefonu üreticisi Nokia, N95'i sınırlı bir kitle için yeniledi.
Hedef kitle: ABD
Nokia, bu senenin dördüncü çeyreğinde küçük çapta rötuş yapılmış bir N95 piyasaya sürüyor – yalnız sadece ABD pazarı için. Haberin kaynağı ise bir tanıtım broşürü çıkaran Symbian-Guru.com sitesi. Neler değişecek? Şuan ki N95 sahipleri 950mAh gücünde bir akü ile idare etmek zorundayken yeni N95 1200mAh gücünde bir akü ile gelecek. Eski N95'ler Amerika'da zaten 1100mAh olarak piyasaya sürülüyordu.

Turbo hızlı veri transferi
Şimdiye kadar Amerikalılar sadece kısıtlanmış olarak HSDPA'nın (High Speed Downlink Packet Access – Yüksek Hızda İndirme Bağlantısı Paketi) tadına varabiliyorlardı. Yeni N95 ile bu durum değişecek. HSDPA şebekelerde 850 ve 1900 MHz ile ulaşılabilir olacak ve böylelikle 3,6 Mbit/s gibi hızlara çıkılabilecek.

Bunu dışında Nokia yeni cihaza 1 GB hafıza kartı ilave edeceği söyleniyor. Önceki versiyonda 512 MB büyüklüğünde hafıza kartı veriliyordu.

Dış görünüş olarak pek bir şey değişmeyecek: Sadece N95'in arka kapağı gümüşten siyaha veya mokka kahverengisine dönüşecek. Bir farklılık daha: Bellek olarak 64 MB RAM yerine 128 MB RAM gelecek.

Türkiye başlangıcı hala açık
Yeni N95'in Türkiye'ye gelip gelmeyeceği konusunda Nokia'dan bir bilgi alınamadı.

Astım atağı önceden haber verilebilecek

Astım atağı önceden haber verilebilecek



Astım hastalarına, astım atağı gelmeden birkaç hafta önce haber verebilen sensör geliştirildi.

ABD'nin Pittsburgh Üniversitesi'nde, bazı astım ataklarını, meydana gelmesinden birkaç hafta önce haber veren sensör geliştirildi.
Teknolojiyi geliştiren araştırmacıların belirttiğine göre; polietilen imin polimer ile kaplı karbon nanotüpten oluşan sensör, astım ataklarının başlamasına birkaç hafta kala, nefeste belli oranda artış gösteren nitrik oksit değerlerini ölçerek haber veriyor.
Klinik testlerine yakında başlanacak olan cihaz, rahat kullanım için elde kullanıma uygun şekilde tasarlanacak. Bu şekilde gerek doktorlar gerekse de hastalar tarafından elde taşınabilecek olan cihaz, tıpkı şeker hastalarının kan şekerini ölçmesine yarayan glikoz izleme cihazları gibi, nitrik oksit değerlerindeki değişimin devamlı kontrol edilebilmesini sağlayacak.
Buluş ile ilgili bilgiler, 22 Ağustos'ta,Nanotechnology dergisinin internet baskısında açıklanacak

Kullanıcısının duygularını anlayan bilgisayar

Fraunhofer Enstitüsü araştırmacıları, bilgisayar kullanıcısının ruhsal durumunu anlayabilen özel bir eldiven geliştirdiler
Eldiven, avuç içinde ve parmaklarda sensörler ile donatılmış ve derinin gerilimini, ısısını ve nabzı ölçüyor. Bu eldivenin ilk olarak hava kontrolörlüğü gibi yüksek stres faktörüne sahip işlerde kullanılması planlıyor.

Ölçülen değerler, kullanıcının ruhsal durumunu hesaplayan bir uygulamaya gönderiliyorlar. Uygulama özellikle birden fazla monitörler çalışan kullanıcılar için etkin bir çözüm sunuyor. Buna göre program hava veya deniz kontrolörlerinin aşırı yüklendiğini veya stresli olduklarını tespit ederse sadece en önemli bilgileri ekrana getiriyor.

Araştırmacılar bunun haricinde mimikleri kullanan veya konuşma sinyallerinden duygusal durum hakkında ipucu veren işaretleri filtreleyecek teknolojiler üzerinde çalışıyorlar. Araştırmacıların açıklamalarına göre duyguların doğal olarak çok anlamlı, yüzeysel ve açıklaması zor olduğu için ilk olarak kullanıcının bilgisayarı eğitmesi gerektiğini söylüyorlar.

Duyguları okşayan tasarım: Nokia 6555



Duyguları okşayan tasarım: Nokia 6555
Finlandiyalı mobil iletişim cihazları üreticisi Nokia, orijinal tasarımı ve kaliteli işçiliğiyle dikkat çekmenin ötesinde, kapağındaki klasik saatle de nostalji duygusu yaratan yeni Nokia 6555 cep telefonunu piyasaya sunmaya hazırlanıyor. Nokia 6555'in kapağında yer alan analog saatin zarafeti, 3G teknolojisiyle bütünleşiyor.

Özel kapak tasarımıyla, açıldığı zaman pürüzsüz bir yüzey sunan Nokia 6555'in zarif kıvrımları, ergonomik kullanım sağlıyor. Nokia 6555, bu tasarım özelliklerinin yanı sıra 16 milyon renkli ve 240x320 çözünürlüğe sahip geniş QVGA iç ekranı ile fotoğraf ve video izleme keyfini artırıyor. 6x zoom'lu kameradaki tam ekran portre vizörü sayesinde en güzel anlar ölümsüzleştiriliyor.

Kullanıcının kendi fotoğrafını çekebilme özelliği ve video paylaşım seçeneği, en güzel anların dostlarla paylaşılmasını sağlıyor.

Nokia 6555, microSD kartı desteği ile artırılabilen 30 MB bellek hafızası, Bluetooth üzerinden kablosuz bağlantı imkanı, 3G ve dört bant GSM özelliğiyle, kendi sınıfında çıtayı daha da yükseltiyor. Dört farklı renk seçeneğiyle satışa sunulacak Nokia 6555'in gelecek ay vergiler hariç 200 euro fiyatla satışa sunulması bekleniyor. Fakat firma, Nokia 6555'in ilk olarak hangi ülkede satışa sunulacağına ilişkin bir açıklamada bulunmadı.

Nokia, Microsoft'un PlayReady teknolojisini kullanacak




Mobil iletişim devi Nokia, dijital eğlenceye her an ve her yerden daha rahat erişim sağlayan PlayReady teknolojisini mobil cihazlarında kullanmak üzere Microsoft ile işbirliği yaptı. Bu işbirliği, eğlence içerik ve hizmetleri sağlayanlara daha fazla esneklik kazandırıyor. 2008'den itibaren çok sayıda S60 ve Series 40 işletim sistemli Nokia cihazı PlayReady teknolojisini destekleyecek. Finlandiyalı mobil iletişim devi Nokia, mobil eğlence konusunda Microsoft ile yaptığı işbirliklerine bir yenisini ekleyerek, Nokia S60 ve Series 40 işletim sistemli mobil cihazlarda Microsoft® PlayReadyTM teknolojisini kullanmaya hazırlanıyor. Microsoft'un yeni içerik erişimi teknolojisi PlayReady, içerik ve servis sağlayıcıların her türlü dijital içeriği çok daha esnek bir biçimde sunmalarına imkan tanıyor. Nokia ve Microsoft ayrıca, mobil cihazlar üzerinden dijital içerik erişimi, deneyimi ve transferi konusunda, son kullanıcılar için de daha kolay ve geniş kapsamlı çözümler üretecek.

Nokia, cihazlarında PlayReady teknolojisini destekleyerek, içerik ve servis sağlayıcıların çok daha geniş bir kitleye kaliteli içerik sunmalarına olanak verecek. Ayrıca içerik kiralama ya da çevrimdışı (offline) içerik erişimi gibi daha esnek iş modelleri de sağlayacak. Mobil cihaz kullanıcıları ise, PlayReady teknolojisi sayesinde, kullandıkları dijital içerikleri, bilgisayarları, evleri ve Nokia cep telefonları arasında daha rahat bir şekilde transfer edebilecek. Örneğin, bir Nokia kullanıcısı, istediği içeriği doğrudan mobil cihazı üzerinden satın alıp, bilgisayar ya da başka bir mobil cihaza kolayca aktarabilecek.

Nokia yetkilileri, Microsoft ile yapılan işbirliği hakkında şunları ifade ediyor: "İnsanlar mobil cihazlarında müzik, oyun, video ya da fotoğraf gibi dijital içerikleri giderek daha fazla kullanıyorlar. Microsoft PlayReady teknolojisini destekleyerek, servis sağlayıcılara, hem mobil cihazlarda hem de bilgisayarlarda ve çevrimiçi (online) hizmetlerde daha geniş kapsamlı bir içerik sunma imkanı veriyoruz. 2008'den itibaren çok sayıda S60 ve Series 40 işletim sistemli Nokia cihazı PlayReady teknolojisini destekleyecek."

Microsoft yetkilileri de görüşlerini şöyle açıklıyor: "Nokia ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde, tüketicilerin istedikleri her türlü dijital içeriğe kesintisiz olarak erişebilecekleri bir platform sunmayı hedefliyoruz. Nokia'nın geniş ürün yelpazesi ve Microsoft'un PlayReady dijital medya teknolojisi, dünyanın her yerindeki milyonlarca kullanıcıya yepyeni mobil eğlence deneyimleri yaşatacak."

Microsoft PlayReady teknolojisi hakkında
Microsoft PlayReady, özellikle mobil operatörlerin, servis sağlayıcıların ve cihaz üreticilerinin gereksinimleri dikkate alınarak, dijital eğlence servis, cihaz ve uygulamaları için tasarlandı. Bu teknoloji, hemen hemen her türlü dijital içeriğe (müzik, video, oyun, zil sesi, fotoğraf vb.) ve çok sayıda ses ve video formatına (Windows Media® Audio, Windows Media Video, AAC, AAC+, AMR ve H.264 gibi) uygulanabilecek pek çok iş modelini destekliyor. Mobil cihazlara yönelik PlayReady Porting Kit'i Ağustos 2007'de çıkaran Microsoft, PlayReady teknolojisinin kullanıldığı ilk servislerin de 2008 yılında hayata geçeceğini öngörüyor. Microsoft PlayReady, Windows Media DRM 10 ile de uyumlu çalışıyor; dolayısıyla, PlayReady teknolojisini destekleyen mobil cihazlar, aynı zamanda Windows Media DRM-tabanlı içeriklere de erişebiliyor.

11 Ağustos 2007 Cumartesi

Akıllı telefon geliyor

Bu telefon zekası ile dikkat çekiyor. Ekranı dokunmatik, özellikleri de şöyle...
Windows Mobile tabanlı akıllı telefon HTC Touch, Türkiye'ye geliyor. Bu telefonun en önemli özelliği dokunmatik ekrana sahip olması.

Telefon, ekrana dokunan parmakla kalem arasındaki farkı algılayıp ona göre tepki veriyor. Parmakla kontrol dokunmatik ekranın çok daha rahat ve doğal kullanımına olanak tanıdığı gibi, telefonu kullanabilmek için kalemi takıp çıkarma derdine de son veriyor.

Yeni Ekranın Kolaylıkları

HTC tarafından tasarlanan yeni ekran e-posta, mesajlar, takvim randevuları ve kişilere, dünya çapında yüzlerce şehrin hava durumuyla ilgili bilgilere tek bir dokunuşla erişim olanağı sunuyor.

WM6 İle Geliyor

Windows Mobile 6 Professional işletim sistemi üzerinde çalışan HTC Touch, Outlook Mobile, Office Mobile, Windows Live ve birçok farklı uygulamayı çalıştırabiliyor. Kullanıcılar Internet Explorer'la internette gezinebiliyor, e-posta alıp gönderebiliyor, Messenger'da sohbet edebiliyor ve Windows Live ile internette kendi alanlarına dosya gönderebiliyorlar.
Teknik Özellikler

:: Ölçüler: 99.9mm x 58mm x 13.9mm
:: Ağırlık: 112g (pille birlikte)
:: 1GB microSD depolama kartı içinde / 64MB RAM, 128MB ROM
:: 2.8'' LCD arka aydınlatmalı dokunmatik ekran, 65.536 renkli 240x320 noktalı çözünürlük
:: Pil ömrü: 1100 mAh kapasiteli yeniden şarj edilebilir Li-Ion pil
:: 200 saate kadar standby, 5 saate kadar konuşma süresi
:: 2.0 mega-pixel CMOS renkli kamera
:: Windows Mobile 6 Professional işletim sistemi
:: Direct Push Email ve HTML email destek özellikleri
:: Kablosuz bağlanabilirlik: GSM/GPRS/EDGE 3-bant: 900, 1800,1900, Wi-Fi: IEEE 802.11 b/g ve Bluetooth 2.0

DVD gözlükle film seyredin

Yolculuklarda müzik dinlemenin yanı sıra film de seyredebileceksiniz.
Dışarından bakıldığında uzay filmlerindeki gözlükleri andıran Myvu, aslında kişisel bir medya oynatıcısı.


Kullanıcısına iki metre mesafeden yaklaşık 70 ekran bir televizyonun görüntü kalitesini sağlayan Myvu, sekiz saate kadar film oynatabilme özelliğine sahip.

'Sihirli gözlük' adıyla piyasada olan Myvu, zamanının çoğunu otobüs, tren veya uçakta geçirenler için yolculuk sırasında film izleme kolaylığı sunuyor.

İlave pil ile iPod'a yüklendiğinde 3 filmi arka arkaya seyretmek mümkün. Myvu Corporation'ın çıkardığı ve Türkiye'de de satılmaya başlandı.

Sıcaklara özel klimalı ayakkabı

İçindeki nemli havayı sürekli olarak boşaltıp içeri temiz hava girmesini sağlayan ayakkabıların satışı, bu yaz döneminde yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle arttı.
CNN TÜRK - Ayakkabı havanın dışarı atılmasını sağlıyor





'Klimalı' olarak adlandırılan ayakkabılar, tabanındaki özel hava kanalları ve siboplar aracılığıyla, adım atıldığında içerideki nemli havayı tabanın ön kısmına doldurup, ayakkabı tabanın ökçe kısmı yeri değdiğinde ise bu havanın dışarı atılmasını sağlıyor.


Özellikle yaz aylarında giyilmesi için tasarlanan bu ayakkabıyı kullanan kişilerin ayakları, normal ayakkabı giyenlere göre daha kuru kaldığı için, terleme ve mantar gibi rahatsızlıklara daha az maruz kalıyor.

Yaklaşık üç yıl önce Türkiye'deki ayakkabı firmaları tarafından da üretilmeye başlanan ayakkabılar, ayak sağlığını düşünen tüketicilerden beklenenin üzerinde talep görüyor.




Konya'da kurulu Bur ayakkabı firmasının ortaklarından Mevlüt Can, ayakkabının, ayak içinde terlemeyi yüzde 30-40 oranında azaltığını, bu özelliği nedeniyle klimalı ayakkabıların yoğun ilgi gördüğünü söyledi.

Can, "Bilindiği gibi bu yıl yaz sıcakları mevsim normalleri üzerinde seyrediyor. Tüketiciler de sıcak yaz günlerinde, ayaklarını terletmeyecek, rahatça kullanabilecekleri ayakkabılardan istiyor" dedi.
Ayakkabılar, 70-100 YTL arasında fiyattan satılıyor.

Fotoğrafta söz sırası dijital teknolojide

Eski nesil fotoğraf makinelerine veda etme zamanı geldi de geçiyor. Dijital fotoğraf makineleri sayesinde film ve banyo derdi ortadan kalktı.


PC Net

LCD ekranlara bakılarak çekilen fotoğraflar anında görülebiliyor ve beğenilmeyen kareler tekrar çekilebiliyor. Yeni bir dijital fotoğraf makinesi almadan önce çeşitli kriterleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. SLR olarak da adlandırılan özel profesyonel modeller dışında kalan modellerin fiyatları 75 USD seviyesine kadar geriledi. Gelişmiş özellikleri olan modeller 400 USD’ye satın alınabiliyor. Fotoğraf alanında kendinizi geliştirmek istiyorsanız çok basit olmayan ve otomatik yanında manuel ayarlara da izin veren modelleri tercih etmelisiniz. Dijital fotoğraf makinelerinde en çok öne çıkarılan özellik alıcının Megapiksel (MP) cinsinden çözünürlüğüdür. Bu aralar yeni modeller en az 5 MP’lik alıcılara sahip. Bu sayede çekilen fotoğraflar rahatça büyük boyutlarda basılabiliyor.

1 MP’lik fotoğraf makinesi, toplam bir milyon pikselden oluşan fotoğraflar elde eder. 1000 piksel yükseklikte ve 1000 piksel genişlikteki bir fotoğraf, 1 megapiksellik bir fotoğraftır. Tahmin edebileceğiniz gibi megapiksel sayısı arttıkça fotoğrafın ekranda kapladığı alan da artacaktır. Bu değer yükseldikçe, fotoğraflar daha büyük kağıda ve kalite kaybı olmadan basılabilir hale gelirler. Yüksek megapiksel değerinin fotoğraf makinesinin kalitesini tam olarak yansıtmayacağı da ortada, çünkü makinenin CCD ya da CMOS tip alıcısının dışında lens, analog – dijital çevirici gibi birçok bileşeni daha bulunuyor. Yüksek kaliteli lense sahip 2MP’lik bir makine, kaliteli bileşenlere sahip olmayan 4 MP’lik bir cihazdan daha iyi sonuçlar elde edebilir. Lens ve alıcı ikilisi bir fotoğraf makinesinin kalbini oluşturur.

Küçük ayrıntılar önemli

Haddinden fazla düğme barındıran, en basit ayara ulaşmak için bile menüler arasında kaybolduğunuz bir fotoğraf makinesine sahip olmak istemezsiniz. Almaya karar verdiğiniz fotoğraf makinesinin düğmeler üzerinde ve menülerde üzerinde genel kabul görmüş kısaltmaları kullanması önemlidir. Düğmelerin yerleşimi de fotoğraf çekimine engel olmamalıdır. Örneğin makinenin tasarımı deklanşöre basılırken yakınlaştırma (zoom) düğmesine temas eden bir parmak, çekilen fotoğrafın bulanık çıkmasına sebep olabilir. Satın almayı düşündüğünüz makinenin kullandığı bellek kartının türü de çok önemli değildir. Popüler tüm kartlar (SEcureDegital, XD ,CompactFlash ve Memory Stick) elektronik satış mağazalarında kolayca bulunabiliyor. CompactFlash kartlarının içerisinde küçük bir sabit disk bulunan ve Microdrive olarak adlandırılan versiyonları da mevcut. Ürünlerin çoğunlukla birlikte uyumlu kart verilse bile bu kartların kapasitesi 64 MB gibi düşük değerlerde oluyor. En iyisi 1 GB veya üstü kapasiteye sahip ve okuma-yazma hızları yüksek olan bir kart satın almak. Çünkü seri çekimler sırasında görülen yavaşlamaların ana sebeplerinden biri bellek kartının yazma performansının düşük olmasıdır.

Tüm modern fotoğraf makinelerinde çektiğiniz fotoğrafları izleyebileceğiniz bir LCD ekran bulunur. LCD ekran ne kadar büyürse çekim sırasında kompozisyonu ortalamanız, çekim sonrasında çekilen fotoğrafın detaylarını görmeniz kolaylaşır. Fakat büyük LCD’ler her zaman kaliteli görüntüler vermeyebilir. Mazı ekranlar güneş ışığında çok kötü parlar ve görüntü net olarak anlaşılmaz. Satın almayı düşündüğünüz makinenin LCD kalitesi önemliyse satıcıdan ürünü çalıştırmasını rica edebilirsiniz. Açılan ve döndürülebilen LCD ekranlar da var ama bunlar çoğunlukla profesyonel modeller tarafından tercih ediliyor ve amatörler için fazla bir getirisi olmuyor.

Şarjlı bataryalar yerini kalem pile bıraktı

Pil tüketimleri genellikle CIPA standardına göre belirlenirler. Bu standart belirli flaş ve LCD kullanım oranları içerdiğinden güvenlidir. Li-lon batarya kullanan modeller evinizden veya elektrik prizinin bulunduğu bir mekandan uzakta olduğunuzda sizi yarı yolda bırakabilirler ve yedek Li-lon bataryalar oldukça pahalıdır. AA/AAA türlerinde alkalin ya da şarj edilebilir piller kullandığınızda, pil tükense bile yakınınızdaki bir mağazadan pil satın alarak, cebinizdeki ek pilleri cihaza takarak çekim yapmaya devam edebilirsiniz.

Dijital fotoğraf makineleri yüksek enerji tüketen cihazlar oldukları için, bunlarda kaliteli ve uzun ömürlü pil kullanımı önemlidir. Duracell, dünyada ve Türkiye’de alkalin pil pazarının lideri durumunda. Duracell’in ürün portföyünde alkalin pillerin yanı sıra, lityum pillerle de şarj edilebilir nikel metal hidrat piller ve şarj cihazları da yer alıyor. Duracell, ayrıca genel kullanım amaçlı özel tasarıma sahip fenerlerini de tüketicilerine sunuyor. Duracell plus alkalin pillerse dijital fotoğraf makineleri ve günlük hayatta sık kullanılan taşınabilir, kaset, CD çalar, saat, radyo, uzaktan kumanda, oyuncak ve fener gibi cihazların kullanımı için uygun. Duracell alkalin piller sırdan çinko karbon pillere göre 10 kata kadar uzun ömür sunuyor.

Duracell’den dijital fotoğraf makinelerine özel pil

Duracell’in dijital fotoğraf makinesi kullanıcılarının dikkatini çekecek üç farklı pil seçeneği var. Bunlardan ilki dijital fotoğraf makinesini daha az kullananlara hitap eden Duracell Plus. Alkalin tabanlı olan duracell Plus piller pek çok satış noktasında her an rahatlıkla bulunabiliyor. Dijital fotoğraf makinelerinde Duracell Plus alkalin piller kullanıldığında diğer pillere nazaran yüzde 50 oranında daha fazla çekim yapabiliyor. Bu sayede Duracell Plus piller daha verimli bir alkalin pil seçeneğine dönüşüyor. Duracell’in geliştirdiği PowerPix piller adından da anlaşılabildiği gibi fotoğrafçılar için özel bir ürün. Özel olarak hazırlanmış olan formül Nİckel Oxy Hydroxide karışımı (NİOOH) içeriyor. Çalışma gerilimi daha yüksek olan Duracell PowerPix pilleri kullanan dijital fotoğraf makineleri alkalin pil kullanan makinelerin üç katı kadar çekim yapabiliyor. Bu piller alkalin piller gibi bir kez kullanılabiliyor. Fiyatları alkalin pillerden yüksek ve şarjlı pillerden düşük olmakla birlikte üç katına çıkan çekim kapasitesi sayesinde mantıklı bir seçenek olarak karşımıza çıkıyorlar. Uzun vadeli bir çözüm arayan dijital fotoğraf makinesi sahipleri şarj edilebilir pillere yatırım yapıyorlar. Şu anda dünyanın en başarılı şarjlı pil yapısı olan NİMH’ı kullanan Duracell, bu sayede kapasitesi 2659 mAh’e ulaşan şarjlı piller sunabiliyor. AA kalem piller için normal şarjlı serinin kapasitesi 1700 mAh, yüksek kapasiteli şarjlı seri Supreme’in kapasitesi 2650 mAh. AAA olarak adlandırılan şarjlı ince kalem pillerde ulaşılan kapasiteyse 1000 mAh. Bu piller 1000 kereye kadar şarj edilebiliyor. Duracell şarjlı pillerin en verimli şekilde şarj edilebilmesi için Duracell marka şarj aletlerinin kullanılmasını tavsiye ediliyor. Zaten Duracell şarj aletleri ve şarjlı pilleri kimi zaman paketler halinde satılırken de bulabilirsiniz. Duracell’in bazı gelişmiş şarj aletleri şarjlı pilleri sadece 30 dakika içinde şarj edebiliyor.

Cep telefonu dinlemeye son

Satışı için izin beklenen Gold Lock isimli program ile cep telefonları dinlenebilmesini imkansız hale gelecek. Teknosafe isimli firmanın pazarlama müdürü Ersin Özkan, bir İsrail firmasından Gold Lock isimli programın Türkiye distribütörlüğünü aldıklarını ve programın satışı için izin beklediklerini söyledi.
Program nasıl çalışıyor?
''Program, cep telefonlarının dinlenmesine karşı iki kat güvenlik duvarı oluşturmakta. 1024 bit asimetrik ve 256 bit simetrik şifreleme sayesinde telefonların dinlenebilmesi imkansız hale gelmekte. İngiliz Colombia Üniversitesi'nin hazırladığı bir rapora göre 1024 bit şifrelemeyi bir saniyede 1 milyon işlem yapan bir bilgisayarın çözebilmesi için 300 milyar yıl gerekmekte.
Şifrelemeye geçiyor
Üstelik, bu sistemde her telefon görüşmesinde farklı şifreleme yapılmakta. Böylece telefonun dinlenebilmesi imkansız hale gelmektedir. Program ile birlikte cep telefonu iki modlu olarak çalışmaktadır. Birinci modda normal görüşmeler yapılabilmekte, ikinci modda ise sadece kriptolu görüşmeler yapılmakta. Kriptolu görüşme için karşı taraftaki telefonda da güvenlik programının yüklü olması gerekmekte.''
Fiyatı 1000 dolar
Programın symbien işletim sistemli tüm cep telefonlarına yüklenebileceğini ifade eden Özkan, ürünü 1000 dolardan piyasaya sunmayı planladıklarını söyledi. Piyasada izinsiz olarak çok daha düşük güvenilirlikli programların 3-4 bin avro fiyat ile satıldığını öğrendiklerini kaydeden Özkan, kendilerinin satışa sunacağı ürünün ise çok daha ekonomik olduğunu sözlerine ekledi

Gece Görüş Kamerasında Devrim - Artık Görüntüler Renkli!

Hollanda ordusu tarafından geliştirilen bu yeni gece görüş sistemi; karanlık ortamlardaki görüntüleri renkli ve gün ışığındaymış gibi temiz bir görüntüye dönüştürebilmesiyle devrimsel nitelikte bir buluş olarak kabul ediliyor.

Temel olarak bu fikrin gelişmesi tek renkli (yeşil veya gri) gece görüş sistemlerinin sağladığı net olmayan flu görüntüleri iyileştirmek amacıyla ortaya çıktı. Bu tek renkli gece-görüş sistemleri geliştiriliyor olsalar da renkli olmamaları büyük handikap oluşturuyordu.

TNO araştırma laboratuvarından Alex Toet’e göre Hollanda’nın liderliğini yaparak geliştirdiği bu sistem acil yardım servislerinde ve askeri alanda büyük yarar sağlayabilecek. Ayrıca Toet bu sistemin mesafe tayininde kolaylık sağlandığını ve farkındalığı artırtıdığını ifade etmekte.

Bugün kullanılan kameralar loş ışık veren nesneleri güçlerini artırarak biraz olsun aydınlatarak ya da alternatif olarak yoğun karanlıkta kullanılan infrared sensörler ile nesnelerin yerini tayin edebilecek şekilde kullanılmaktalar. Fakat gece-görüş kameralarında kullanılan dedektörler limitli dalga boyuna sahip olduklarından renkli cisimler hakkında yeterli bilgiyi verememekteler. Termal kameralarda da durum farksız olmakta. Yani renk hakkında yeterli bilgi alınamamaktadır. Renkler yalnızca gri ile yeşil tonlarından oluşmaktadır.

Yeni sistem nasıl çalışıyor?
TNO’nun yeni sisteminin çalışma prensibi, aynı cins görüntünün gün ışığındaki versiyonundaki renkleri örnek alıp, gece görüş görüntüsü üzerine oturtmaya dayanıyor. Sonucun çok başarılı olduğu konusunda herkes hemfikir. Bu yeni görüntüde engeller ve arazinin şekli kuşkuya yer bırakmayacak kadar belirgin.

Ayrıca görüntü ve imajlar gün ışığındaymışcasına net ve efektler bir o kadar etkileyici. Hollanda savunma bakanı Sylvester de Bruin’un açıklamasına göre Hollanda ordusu tarafından finanse edilen bu araştırma daha önce de sistemde sahte renkler kullanılarak denenmiş fakat sonuçta anormal şuur durumları ve zihinde çeşitli sapmalarla karşılaşılmış ve başarı elde edilememişti.

Daha da geliştirilecek
Sistem tipik bir çevrenin renklerini örneklemek için, gün ışığında çekilen bir görüntüden gelişigüzel pikseller seçiyor. Böylece bir kır manzarası, ağaçlardan kahverengileri, çimenlerden, ağaç yapraklarından ve diğer bitkilerden yeşilleri ve gökyüzünden mavileri seçiyor.

Konvansiyonel gece görüş cihazlarında bu renkler monokrom gölgeler şeklinde görülüyor. Oysa yeni sistem bu gölgeleri renk eşdeğerleri ile haritalandırıyor.

Sözgelimi açık griyi mavi gökyüzü, koyu griyi ağaçların gövdesi olarak işaretliyor. Sistem, daha sonra, gece vakti, hedefteki bir görüntüye odaklandığı zaman haritalama tersine çevriliyor ve gece görüntüsündeki monokrom piksellerin yerine, örnek görüntüdeki en yakın uyumlu renk oturtuluyor.

Toet yakın gelecekte, bu sistemden yararlanan gece görüş gözlüklerinde çeşitli ayarlar - kırsal, kentsel, deniz veya çöl gibi - bulunacağını söylüyor.

Her ayarın kendine özgü haritası bulunacak. Daha ileri bir sistem, gelecekte GPS konumlama verilerinden yararlanarak renkleri seçecek.

Sistemin yararları neler?
Sistemi geliştirenler, bu teknoloji ile donatılmış askerlerin tepki sürelerinin kısalacağını ve gece görüntülerini yorumlama sıkıntısından kurtulacaklarını umut ediyor. 12 gönüllünün katılımı ile gerçekleştirilen bir ön denemede, renkleri güçlendirilmiş görüntülerin insanların nesnelerini tanımalarını büyük ölçüde kolaylaştırdığını ortaya çıkarttı.

Halihazırda gece yapılan helikopter manevraları için teknolojinin bir prototipi üzerinde çalışılıyor. Hollanda Savunma Bakanlığı’ndan Sylvester de Bruin, ilk hedeflerinin bu sistemin pilotların engellerden sakınma yeteneklerini artırıp artırmadığını sınamak olacağını söylüyor.

ABD’nin yeni ışın silahı (Advenced Tactical Laser)

ABD ordusunun geliştirdiği yeni bir ışın silahı, isabet alan kişide yanma hissi uyandırıyor ve hedef alınan şahıs böylece zarar görmeden etkisiz hale geliyor.

Bugün medyaya çeşitli tatbikatlarla tanıtımı yapılan silahın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte düşmanın yara almadan silahını bırakmaya zorlanabileceği, ayrıca Irak, Afganistan gibi savaş bölgelerinde masum sivillerin kaybının önüne geçilebileceği düşünülüyor.

Askeri yetkililerin verdiği bilgiye göre, silahın 2010 yılından önce üretimine başlanması beklenmiyor. Buna karşın şimdiden ordunun tüm bölümlerinin silaha ilgi gösterdikleri ve edinmek istedikleri kaydedildi.

Silahın tanıtımı sırasında 455 metre mesafeden ateş edildi ve etkili olduğu gözlendi. Silah, hedef alınan kişinin aniden 55 derece sıcaklık hissetmesine ve elbiselerinin tutuştuğunu zannetmesine yol açıyor. “Milimetre dalgalarının” kullanıldığı silahın ışını cam veya duvardan geçemiyor ancak elbiseyi geçip deriye zararsız etkide bulunuyor.

Ordu yetkilileri, bu silahın, geleceğin kilit önemdeki teknolojilerinden biri olduğunu belirttiler.

10 Ağustos 2007 Cuma

ASUS, R600 Navigasyon Cihazını Duyurdu


ASUS; şık, kompakt ve güçlü bir yön bulma cihazına sahip olmak isteyenler için, R600'ü duyurdu.



ASUS; şık, kompakt ve güçlü bir yön bulma cihazına sahip olmak isteyen kullanıcılar için, ışık sensörlü taşınabillir yönbulma cihazı R600'ü duyurdu. LCD parlaklığını otomatik olarak ayarlayan bütünleşik ışık sensörü, handsfree görüşme imkanı sunan BlueTooth desteği, mp3 çalabilme ve resim gösterebilme gibi eğlence uygulamaları desteği ile öne çıkan R600, çok yönlü kullanılabilirlik özellikleri ve stil sahibi tasarım özelliklerini bir araya getiriyor.

Güvenli Sürüş için Benzersiz Özellikler

ASUS R600, Bluetooth 2.0 desteği ile ek bir araç kitine ihtiyaç duymadan handsfree görüşme yapma imkanı sunuyor. Böylece sürüş esnasında gelen çağrılar güvenli bir şekilde yanıtlanarak sürüş güvenliği maksimum düzeyde tutuluyor. Aynı zamanda ışık sensörü sayesinde LCD panel parlaklığı ortam ışığına gore otomatik olarak ayarlanıyor. Bu özellik sayesinde gece-gündüz modları arasında otomatik geçiş sağlanarak sürüş esnasında ek bir ayarlama yapma ihtiyacı ortadan kalkıyor.

Yenilikçi Özellikler

R600 oldukça hafif ve yüksek taşınabilirlik sunan bir tasarıma sahip. Sadece 18mm kalınlığında ultra taşınabilir bu alet bütünleşik dahili antene sahip. 4.3" super geniş ekran harita üzerinde her noktayı ayrıntılı olarak görmenizi sağlayak dolaşım kolaylığı sunuyor.

R600 de bulunan 2200mAh pil, 6 saate kadar çalışma olanağı sunuyor. Bu aynı zamanda piyasada bulunan diğer PND cihazlar içinde en uzun çalışma süresi. Bir diğer önemli özellik de bütünleşik 128MB dahili flaş bellek. Bu sayede dolaşım bilgileri depolanarak kullanıcı tarafından kazara silinme riskinden korunmuş oluyor. R600 aynı zamanda SD kart desteği ile 4GB'a kadar genişleme imkanı sunuyor.

Eğlence Merkezi

R600 sadece bir yön bulma cihazı olmakla kalmıyor aynı zamanda mp3 çalma desteği, video ve resim görüntüleme özellikleri ile R600 hem seyir esnasında hem de molalarınızda ayrılmaz yol arkadaşınız haline geliyor.

Teknik Özellikler:


• İşletim Sistemi: Microsoft® Windows® CE .Net 5.0 Core versiyon

• CPU: Samsung 400MHz

• Ekran: 4.3" 65K TFT with Touchscreen 480 x 272 Pixels (WQVGA)

• Bellek: 128MB Flash ROM, 64 MB SDRAM

• GPS: Bütünleşik SiRF starIII yonga

• Genişleme Yuvası: SD Slot, up to 4 GB

• Bağlantı: Bluetooth 2.0 Handsfree

• Boyutlar: 142 x 83 x 18mm, 260g

• Pil/Çalışma süresi: 2200 mAh, (6 saat çalışma süresi)

• Diğer: MP3 player, Video player, Resim gösterici, Işık sensörü desteği,

•Opsiyonel TMC modülü (güncel trafik bilgilerini anında erişmenizi sağlar.)

5 Vakit Ezan okuyan kıbLe bulan Tesbih



ELEKTRONİK TESBİH, KIBLENAME,EZANLI ALARM, SAAT VE KRONOMETRE (HEPSİ BİR ARADA)

CEBİNİZE TAŞIYABİLİR, HERYERDE KULLANABİLİRSİNİZ.

TESBİH ÇEKMEKTE ZORLANIYORMUSUNUZ YADA SAYISINI UNUTUYORMUSUNUZ

KIBLENAME ÖZELLİĞİ SAYESİNDE HER YERDE KIBLEYİ RAHATLIKLA BULABİLİRSİNİZ.

KULLANIM KILAVUZU TÜRKÇEDİR.

DEDENİZE,BABANIZA,ANNENİZE,BABAANNENİZE, AMCANIZA,ARKADAŞINIZA...

EN GÜZEL HEDİYE !

ÖzeLLikLeri
GÜN FONKSİYONLU 12 SAAT GÖSTERGELİ DİJİTAL SAAT
NAMAZ PROGRAMININ AYARLANMASI İÇİN 5 ADET ALARM
AYARLANAN ZAMANDA EZAN FONKSİYONUNU BAŞLATMA
HERHANGİ BİR TUŞA BASARAK EZAN FONKSİYONUNU DURDURMA
SADECE ÜLKE & BÖLGE KODLARINI GİREREK KIBLE YÖNÜNÜ BULMA
LCD'DE (PARLAK ARKA PLAN IŞIĞINDA) IŞIKLI GÖSTERİM
2 SEÇENEKLİ NAMAZ PERİYODLARI (33/100)
GERİ SAYIMLI KRONOMETRE

Ayak kokusunu önleyen ayakkabı

Konya’da bir ayakkabıcı, ayak kokusundan şikayet eden müşterileri için tabanında, içerdeki nemli sıcak havayı dışarı üfleyerek koku ve bakteri oluşumunu önleyen bir düzeneğin bulunduğu ayakkabı hazırladığını iddia etti.



- Aynı modeldeki normal ayakkabıyı 65-70 YTL’den satışa sunan ayakkabıcı, düzeneğin bulunduğu yumuşak tabanlı ayakkabıları ise 80 YTL’den satacak.


Ayakkabıcı Şahabettin Yüzer, ayakkabı içindeki ayağın normal sıcaklığının 34 derece olduğunu, yürürken 49, koşarken 52 dereceye çıktığını, ayakkabı suni deriden yapılmışsa koşulduğunda sıcaklığın 55 dereceye kadar yükseldiğini belirtti. Bu sıcaklık ve nemin ayakkabıda kokuya ve bakteri oluşmasına neden olduğunu ifade eden Yüzer, kendilerine gelen müşterilerinin de en çok ayakkabının koku yapmasından şikayet ettiğini söyledi.

Bu amaçla üretilen ayakkabıdaki sıcak nemli havanın, delikler vasıtasıyla ayakkabının alt kısımdaki polyester hava yastığında toplandığını ifade eden Yüzer, yürürken ayakkabının ön tarafına basıldığında burada toplanan havanın bir hortum yardımıyla tabandaki pompaya ulaştığını anlattı. Daha sonra tabana basılıp ön taraf kaldırıldığında arka pompadaki kirli havanın ayakkabının yanındaki supaptan dışarı atıldığını bildiren Yüzer, aradaki supap sisteminin ise düzeneğin tek taraflı ve doğru çalışmasını sağladığını bildirdi.

Her model ve her renkten yumuşak tabanlı ayakkabıya uygulanabilen düzeneğin şimdilik sadece erkek ayakkabılarında kullanıldığını bildiren Yüzer, ürünün beğenilmesi ve talebin olması durumunda kadın ayakkabısı da üretebileceklerini söyledi. Mağazalarında aynı modeldeki normal bir ayakkabıyı yaklaşık 65-70 YTL’den satışa sunduklarını ifade eden Yüzer, basit bir düzenekle ayak kokusunu ve bakteri oluşumunu önleyen ayakkabıları ise sadece 80 YTL’den satışa sunmayı planladıklarını sözlerine ekledi

Sarhoşluğu haber veren cep telefonu

Japonlar, nefesini "koklayarak" taksi veya otobüs şoförünün alkollü olup olmadığını tespit edebilen cep telefonu geliştirdi. Mahir telefon, alkol tespit ederse, durumu derhal patrona bildiriyor.

Tokai Electric ve KDDİ telefon şirketinin ortaklaşa geliştirdiği "Alc-Mobile" adlı telefon, polisin alkolmetresi gibi kandaki alkol oranını ölçüyor. Aralarındaki fark şu ki; telefon, test sonucunu taksi ya da otobüs şirketinin bilgisayarına anında gönderiyor. Şoför, ölçüyü kaçırmışsa alarm zilleri çalıyor.

Fırlatıp atmadıkça şoförün telefondan kurtulması imkansız. Öyle ki, alet fotoğraf da çekiyor ve üzerindeki küresel yer tespit sistemi sayesinde nerede olduğunu gösteren sinyal yayıyor.

KDDİ şirketinin açıklamasına göre, otuz kadar taksi ve otobüs şirketi, "yüksek fiyatına rağmen" bu sistemi satın aldı: Kit 575 avroya satılıyor. Şirketin merkez bilgisayarına 375 avroya da program yükleniyor.

Geçen yaz, sarhoş bir sürücünün üç çocuğu ezerek öldürmesi, Japon kamuoyunu şoka uğratmıştı. Yetkililer, sarhoş halde direksiyona geçmenin cezasını 3 yıldan 5'e çıkarmayı tasarlıyor.

Japonya'da geçen yıl alkollü sürücülerin karıştığı yaklaşık 14 bin kazada 707 kişi hayatını kaybetmişti.

Sihirli gözlük Myvu

Paris Hilton'un da kullandığı Myvu’nun yeni ürünü “Sihirli Gözlük” ile iPod kullanıcıları, videolarını 70 ekran televizyon boyutunda izleyebiliyor.

Otobüs, tren veya uçakla uzun yolculuklar sırasında canınız mı sıkılıyor? Plajda güneşlenirken eğlenmek için ne yapacağınızı bilemiyor musunuz? Sevdiğiniz dizileri seyretmek için geceleri uykusuz mu kalıyorsunuz? Sihirli Gözlük Myvu o zaman tam size göre.

Sihirli Gözlük Myvu Türkiye’nin ilk iPod’a bağlı gözlük ve kulaklığıyla her yerde video izleme şansı yaratıyor. Hafifliği, konforlu kullanımı ve ince yapısı sayesinde rakiplerinden ayrılan Sihirli Gözlük Myvu , alttan ve üstten görüş olanağı sağlayarak dış dünyayla bağlantıyı koparmıyor. Gözlük camları transparan olduğu için video izlerken gözlüklerinizin etrafından rahatlıkla çevrenizi görebiliyorsunuz. 2 metre mesafeden yaklaşık 70 ekranlı bir TV görüntüsü sağlayan Sihirli Gözlük Myvu’nun ağırlığı ise 75 gram.

Sihirli Gözlük Myvu, zamanının çoğunu otobüs, tren veya uçakta geçirenler için yolculuk sırasında film izleme kolaylığı sunuyor. Günde en az iki saatini evden işe, işten eve serviste veya toplu taşıma araçlarında geçirenlerin yapması gereken tek şey “Sihirli gözlüğü” takmak ve iPod’larına yükledikleri video’yu seyretmek. Oldukça kolay kullanımının yanında, ilave pili sayesinde 3 filmi peş peşe izlemenize fırsat veriyor.

Ürün, 699 YTL (KDV dahil) satış fiyatı ile tüm D&R’larda satışa sunuldu.

Özellikler:
Gösterim Formatı: 320 x 240, 24 – bit renk, 50-60Hz çerçeve oranı
Optikler: Dual color LCDs SolidOptex Optik Sistem
Görüntü Ebadı: 2 metre mesafeden yaklaşık 27 inç (70 cm) ekranlı bir TV görüntüsü kadar
Video girişi: NTSC (ABD sistemi) ve PAL arasında otomatik tercihli
Güç: Li-ion şarj edilebilir pil 3.7V, 1440mAH
Ağırlık: 75 gram

İşte yeni bilgisayar oyunu

Popüler olan "Kıyamet" oyunun yapımcısından bir yeni oyun daha geliyor.
En popüler bilgisayar oyunlarından olan ''Kıyamet'' oyunun yapımcısı, yeni bilgisayar oyunu ''öfke''yi yakında piyasaya çıkarmaya hazırlanıyor.

1993 yılından buyana klasik haline gelen ''kıyamet'' kadar ilgi görmesi
beklenen yeni bilgisayar oyunu, Microsoft'un Windows, Apple'ın Macintosh ve Sony'nin PlayStation 3 video bilgisayarları ve oyunlarına uyumlu olacak.
''Öfke'' oyunu, oyuncuların, baskıcı bir siyasi yönetimine karşı mücadele
etmelerini konu alıyor.

6 yeni canlı tür bulundu

Kongo'nun balta girmemiş ormanlarında 6 yeni canlı türü bulundu.
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin, şiddet nedeniyle onlarca yıldır girilemeyen doğu kesiminde, aralarında bir yarasa ve iki kurbağa olmak üzere 6 yeni canlı türü bulundu.

Merkezi New York’ta bulunan Doğal Hayatı Koruma Derneği, Ocak ve Mart ayları arasında, Tanganyika gölünün batısındaki ormanda araştırma yapan uzmanların, 6 yeni tür keşfettiklerini açıkladı.

Derneğin açıklamasında, 1000 kilometrekarelik bozulmamış bir alanda, deniz seviyesinden 2725 metre yükseklikte yapılan araştırma sonucunda yarasa ve kurbağalarla birlikte bir kemirgen, iki fare ve iki kurbağa türünün ortaya çıkarıldığı belirtildi.

Açıklamada, bölgenin biyolojik açıdan çok zengin olduğu, çok sayıda şempanze, bufalo, fil, leopar ve maymun barındırdığı kaydedildi.

Araştırmacı Andrew Plumptre, çok kısa süre içinde 6 yeni tür bulduklarını, daha fazla zamana sahip olmaları halinde bu sayının artabileceğini söyledi

Geleceğin Otobüsü

Geleceğin Otobüsü
Açıklama: hollanda da üretilen bu otobüs henüz seri üretime geçmedi fakat geçtiğinde kendisine uygun yolların yapılmasına ihtiyaç duyacak. 250 km hızla gidebilen otobüsler normal otobüslerin uzunluğunda fakat daha alçak. Bu otobüsler sürücüsüz gidebilecek şekilde dizayn edilmiş yolcular inecekleri yerleri cep telefonu le mesaj göndererek otobüse komut vermektedirler.

7 Ağustos 2007 Salı

Türkçe Bilen Dijital Kamera -Pentax Optio M30



İçerdiği yeni teknolojilerin yanı sıra Türkçe menüsüyle dikkat çeken Pentax Optio M30, tam otomatik çekim, sarsıntı giderme, yüz tanıma gibi özellikleriyle her yaştan kullanıcıyı fotoğrafın büyülü dünyasına çağırıyor. Pentax'ın Optio M30 dijital fotoğraf makinesi, sunduğu özelliklerle kadın-erkek, yaşlı-genç ayırt etmeden her tipte kullanıcının ilgisini çekecek nitelikte.

Orta düzey fotoğraf meraklılarına hitap eden Optio M30'un öne çıkan özelliklerinden biri yüz tanıma. Bu özellik sayesinde, fotoğrafı çekilen kişilerin yüzleri gölgelerden arındırılıyor. Giyilen kıyafetin rengi ve arka plandan makineye düşen ışık gibi nedenlerle karanlık çıkabilen ten rengi, yüz tanıma özelliğiyle aydınlık ve net bir şekilde fotoğraflanabiliyor. Yüz tanıma özelliği, çerçeve içine alınan yüzün konumunu saptayarak bu noktaya odaklanıyor ve makine ayarlarını da tespit edilen konuma göre düzeltiyor. Sonuç olarak, insan fotoğraflarında çok başarılı sonuçlar alınıyor.

Pentax Optio M30, 7 megapiksel çözünürlüğe ve objeleri 3 kere yakınlaştırma gücüne sahip. Ürün, şarj edilebilir Li-Ion pille çalışıyor. Ürün, yakın plan çekimleri de mümkün kılıyor. Optio M30 ile 5 santimetreden net fotoğraflar çekilebiliyor. Böylece kullanıcılar, makro fotoğrafçılıkla da tanışmış oluyor

Google CepTelefonları Geliyor

Google'dan bir sürpriz daha. Google telefon sektörüne de el attı.
İnternetin en büyük arama moturu olan Google, cep telefonu sektörüne de el attı.

Vodafone, LG ve Samsung ile görüşen şirket, Google Phone’u 2008’in ilk çeyreğinde piyasaya sürecek. İnternet bağlantılı cep telefonlarının reklam piyasası 275 milyon dolar değerinde... 2010 yılında bu sayının 2.2 milyar dolara çıkması bekleniyor. Google Phone, Apple’ın çıkardığı iPhone’a rakip olacak.

Dünyanın ilk Wi-Fi radyosu

wifiradyo

İngiltere’nin efsanevi hoparlör ve Hi-Fi üreticisi Acoustic Energy (AE), internet radyo teknolojisi uzmanı Reciva ile ortaklaşa dünyanın ilk Wi-Fi internet radyosunu geliştirdi.

Real Audio, WMA ve MP3 dosya formatlarını destekleyen Wi-Fi internet radyosu, dünyanın her yerinden yayın yapan internet radyo istasyonlarının yüzde 99′una ulaşabiliyor.

Üç büyük format ile uyumluluğu Wi-Fi radyo sahibine, Londra’nın BBC Radio1′indan Sao Paolo’nun Radio Calypso’suna kadar içerikte eşsiz seçenek sunuyor.

AE Wi-Fi radyo, kullandığınız kablosuz ağa otomatik olarak bağlanıyor ve Reciva AE Wi-Fi radyonuza kanal listelerini alfabetik olarak yüklüyor.

Meteoroloji uydusu 7 Ekim'de fırlatılıyor

Avrupa Meteoroloji İşletme Teşkilatı (Eumetsat) tarafından fırlatılacak METOP adlı uydu, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 20 ülkeye meteorolojik veri gönderecek.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Avrupa'nın kutupsal yörüngede görev yapacak ilk operasyonel uydusu olacak METOP, 7 Ekimde Kazakistan'ın Baykonur Uzay Üssü'nden Soyuz/ST uydusu ile birlikte fırlatılacak. METOP'un daha önce 17 Temmuzda fırlatılması planlanmış, ancak fırlatma, Soyuz'un yer sistemlerinde meydana gelen teknik sorunlar nedeniyle 3 başarısız denemenin ardından iptal edilmişti.
Kutupsal yörüngeden 2020 yılına kadar veri gönderecek olan METOP'un, özellikle sayısal hava tahmin modellerine sağlayacağı ek bilgilerle operasyonel meteorolojide kayda değer gelişmeler yaşanmasına yardımcı olması bekleniyor. Kasırga gibi kuvvetli hava olaylarının önceden tahmin edilmesine olanak sağlayacak METOP sayesinde bu hava olaylarının yol açacağı zararlar azaltılabilecek.
METOP, Eumetsat ve Avrupa Uzay Ajansı üyelerinden kurulan ekip tarafından ana yüklenici EADS Astrium ile birlikte geliştirildi. 3 ana uydudan oluşan METOP sistemi, Fransız Uzay Ajansı ve ABD Oşinografi ve Atmosfer Dairesi tarafından sağlanan 11 cihazı taşıyacak.
EUMETSAT
Eumetsat, aralarında Almanya, Türkiye, Avusturya, İngiltere, Norveç, Danimarka, Fransa ve Yunanistan'ın da bulunduğu 20 ülkenin faydalanması amacıyla meteorolojik uydu geliştiriyor. Hava tahmini ve küresel iklim gözlemleri bazında önemli katkılar sağlayan Eumetsat, halen Avrupa ve Afrika kıtaları üzerindeki Meteosat-6 ve Meteosat-8 uyduları ile Hint Okyanusu üzerindeki Meteosat-5 ve Meteosat-7 uydularını işletiyor.

RESELLER WHISPERS UP PLATFORM SOLUTIONS PCM MACHINE

Which says it is the top distributor of Flex-ES based emulated mainframes, is getting ready to offer a plug-compatible system. The machine, which it calls Liberty, is based on software and firmware from (see our).

T3 Liberty
T3 Liberty
Platform Solutions firmware and software, HP Itanium hardware

So far, T3 hasn't gone public with its plans, but it has circulated a in which the IBM Business Partner describes itself as "the other mainframe company." Officially, neither T3 nor Platform Solutions seems to be talking about their relationship, which is just as well. T3 bills the machine as a PCM offering built on HP Itanium hardware, which is one way to look at things, while Platform Solutions says its position is that whatever it makes using its code is a PSI machine, regardless of whose hardware is inside the box. A third interpretation may emerge if a deal between EDS and Fujitsu goes ahead. As we understand it, EDS wants to offer Platform Solutions' software and firmware running on Fujitsu Itanium servers as the equipment in its services deals.

To make matters more complicated, T3 seems to be saying it will not only offer the product in its American home market, but also in the EU from offices in the UK, Germany, and Italy. The machine is built to run on 200-240 volts and 50-60 Hz current, so it can work more or less anywhere.

For now, T3 is not talking about MIPS, but the photo it offers suggests a machine with modest power, a box that may overlap its Flex-ES line on the low end and small IBM mainframes on the high end. Our guess is that the four-way Itanium server pictured in the promotional material will yield something like 200 MIPS while running in mainframe mufti. Platform Solutions wants to sell small boxes as well as larger machines directly, providing servers that may range from under 100 MIPS to 2,000 MIPS and possibly higher.

But it all remains kind of iffy. PSI is still perfecting its 64-bit mainframe functionality and has only put boxes that provide 31-bit addressing into field tests. IBM is saying nothing about whether it will let PSI users license its software under general commercial terms, as it did in the case of other plug-compatible vendors. And, with the exception of L. L. Bean, none of the end users who have been testing PSI systems wants to talk about the machine or the deals with IBM under which software has been licensed.

Video games need 'realism boost'

Crysis
Games like Crysis are hoping to push the boundaries of realism

More than good looks are needed to make a great video game, according to Glenn Entis, chief technical officer at games giant Electronic Arts.

Mr Entis told the Siggraph conference that games makers had to use much more than graphics to make their creations believable, engaging and fun.

Game worlds must not just look lifelike, he said, they must also react in a realistic manner too.

Tools that let players create content were also becoming important, he said.

Siggraph, held in San Diego, is the world's leading computer graphics conference.

During his speech, Mr Entis warned against assuming that games which look lifelike automatically take on the characteristics of the real world.

He said this problem was most acute when creating believable human video game characters.

Exquisitely sensitive

Humans were so exquisitely sensitive to how other people move and behave, said Mr Entis, that the smallest differences undermine the almost perfect physical representations of people becoming possible on next-generation consoles such as the Xbox 360 and the PlayStation 3.

"When a character's visual appearance creates the expectation of life and it falls short your brain is going to reject that," he said.

Improvements in graphics would not boost believability, he said. "Just adding polygons makes it worse."

He said that to add authenticity EA had made extensive use of motion capture to catalogue how stance, gait and the tiny movements of facial muscles combine when people display different emotions.

Every part of nature that can respond will respond

Glenn Entis, EA

Using this, he said, the game maker had created a movement system for characters that unites these gross and fine-grained changes.

"It gives us alertness and empathy that we have never really had in our games before," he said.

"Model and motion are what gives fidelity for non-interactive characters," said Mr Entis, "but it is responsiveness and intelligence that really brings them alive."

"Players have to relate to the characters they are holding in the palm of their hand," he said.

Movement matching

The emotion and movement matching system was going to get its first airing in the next release of EA's basketball game, NBA Live.

Similar demands held true for game worlds as well as the characters that inhabit them, said Mr Entis.

Game worlds must also react in a lifelike manner to whatever people do, he said. Often this can be done via good physics that dictates how scenery reacts when blown up or how liquids or gases move to produce an engaging, thrilling game.

"Every part of nature that can respond will respond," he said.

Mr Entis said the forthcoming Crysis title was a good example of a game in which the responsiveness of the world made it more fun to play.

"It's about worlds that look beautiful but behave beautifully as well," said Mr Entis.

Finally, he said, easy to use tools for players were growing in importance and in some cases had become as important as the gameplay itself.

EA research

For example, he said, EA research had revealed that more than half the people that played The Sims spent more than half the time they play it just making stuff - be it characters or game extras such as furniture.

"They love making the stuff so much that it becomes the game," he said.

EA was now working on a European Xbox 360 title called Virtual Me that gives players unprecedented control over the looks and wardrobe of the character they create. The game will be released alongside a TV programme put together by Big Brother creator Endemol.

The move by the games industry to give players more tools, such as the much-anticipated Spore game by Sim City creator Will Wright, was like the trend towards user-generated content seen on the web, said Mr Entis.

"It's an exploding area," he said.

5 Ağustos 2007 Pazar

Çaldıktan Sonra Kaçan Saat

Clocky, 2005 Ig Nobel ödülünü almis bir ürün. (Eğlenceli nobel ödülleri)
Çaldıktan sonra kaçıp saklanan bir saat.

Clocky bir kere çaldıktan sonra uyanmazsanız, komodinden atlıyor ve kaçıyor.
"Şekerleme" (snooze) süresini ne kadar ayarladıysanız o kadar bekliyor ve kalkmazsanız son kez çalıp kaçmaya başlıyor. Komodinden aşağı atlıyor ve 30 saniye boynca farklı yönlere doğru giderek saklanabileceği bir yer arıyor. Bir nevi huysuz bir ev hayvanı gibi ( )

* Şekerleme (snooze) sürenizi 0-9 saniyeye ayarlayın
* Kaçmadan önce bir kez snooze'e basın.
* 0'ı seçerseniz çaldığı anda kaçar.
* Oturduğu yerde oturmasını istiyorsanız tekerlekleri çıkarın
* Halı veya ahşap yüzeyde hareket edebiliyor.
* 60 cm yukseklikten atlayabiliyor.
* kaçarken hem bipliyor hem ekranı yanıp sönüyor
* Çalıp hemen kaçmaya başalayabiliyor veya 1 kere susturmanıza izin veriyor.
* Pili 6-8 ay gidiyor.

Garajda Doğan Dev






HP’nin doğum yeri olan efsanevi “HP Garajı” ve bu garajın ait olduğu ev, ABD Milli Parklar Bürosu tarafından “Ulusal Tarihi Mekanlar Listesi”ne alındı. Palo Alto–Kaliforniya’da, Addison Caddesi 367 numarada bulunan “HP Garajı”, “Silikon Vadisi’nin doğum yeri” olma sıfatıyla 1987 yılında eyaletin resmi simgelerinden biri olarak kabul edilmişti. Şirket, 2005 yılında bu mirası korumak için bir restorasyon gerçekleştirmişti.

Stanford Üniversitesi’nden sınıf arkadaşı olan Bill Hewlett ve David Packard 1938 yılında küçük bir garajda “icat” (invent) ruhuyla yarattıkları ürünleri satmaya başladılar. Aynı yıl Bill Hewlett tarafından geliştirilen ses osilatörü HP 200A, Hewlett-Packard’ın ilk resmi ürünü oldu. Walt Disney’e yapılan 8 adet HP 200B osilatör satışı ise firmanın ilk büyük satışıydı. Bill Hewlett ve David Packard, 1939 yılında kendi aralarında bir ortaklık anlaşması imzaladılar ve firmanın adını koymak üzere, önce kimin soyadının yazılacağını yazı-turayla belirlemeye karar verdiler. Bahsi, Bill Hewlett kazandı ve böylece Hewlett-Packard şirketi doğdu. Bugün HP, 94,1 milyar dolarlık geliriyle dünyanın en büyük BT şirketlerinden biri.

SUNUCU DÜNYASINDA HP’NİN YERİ IDC tarafından yayınlanan 2007 yılı 1. çeyrek sonuçlarına göre HP, üst üste 20. kez sunucu pazarının lideri oldu. HP, dünya genelinde satılan sunucu sayısını bir çeyrek yıl içinde % 16,6 oranında artırarak, bu alanda dünyanın diğer ilk 10 firmasından daha hızlı bir büyüme gösterdi. Özellikle ProLiant, Integrity ve BladeSystem sunucu ailelerine yönelik talep artışıyla, dünyadaki her üç sunucudan en az biri HP markalı oldu. Böylece, 2007’nin ilk çeyreğinde pek çok pazara sevk edilen ürünler arasında HP’nin payı %33,6 olarak gerçekleşti. Alınan bu başarılı sonuç aynı zamanda, HP’nin üst üste üç yıldır, 1. çeyreklerdeki sunucu gelirleri açısından da söz sahibi bir konumda olduğunu gösteriyor.

HP, x86 sunucularda, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %84,9’luk bir büyüme göstererek, yılın ilk çeyreğinde %45,1 toplam sevkiyat oranıyla yine 1 numaralı blade sunucu markası oldu. HP BladeSystem c-Class mimarisinin giderek daha fazla kullanılmasıyla, HP ilk çeyrekte rakiplerini geride bıraktı. Ürün kalitesi ve yüksek teknolojinin yanı sıra müşteri memnuniyetindeki başarısı sayesinde de liderliğini sürdüren HP’nin 2007 yılı 1. çeyreğinde elde ettiği diğer sonuçlar ise şöyle:
• HP, fabrika çıkışı gelirlerde %35,3 ve sevkıyatta %34,7 payla, tam 43. çeyrekte x86 sunucu pazarındaki liderliğini sürdürüyor. HP’nin x86 geliri, önceki yılın aynı dönemine göre %17,9 artarak, 2004 yılının 4. çeyreğinden bu yana en büyük büyümeyi gerçekleştirdi.
• Yüksek performanslı bilgisayar pazarında HP, %33,7 gelir payıyla 2007 yılının ilk çeyreğinde de 1 numara olmayı sürdürdü. Yüksek performanslı bilgisayar segmentinin geliri bir önceki çeyreğe göre %4,7 azalma gösterirken, HP %3,7 oranında bir büyüme kaydetti.
• Rekabetin yoğun olduğu AMD® Opteron™ işlemci tabanlı sunucu piyasası segmentinde de HP, hem gelirde hem de satılan ürün sayısında 1 numara oldu. Piyasaya yeni ürünlerin girmesine rağmen, HP geçen yılın aynı dönemiyle kıyasla, gelir payını % 2,9, sevkıyat payını ise %3,1 artırdı.
• HP, hem gelir hem de satılan ürün sayısı açısından EPIC/Itanium® işlemci piyasası segmentinin de lideri. HP Integrity ve HP Integrity NonStop sunucu ailesinin başarısıyla, HP’nin bu alandaki geliri geçen yılın aynı dönemine göre %39,2 arttı.
• HP, Linux sunucular konusunda rakiplerinden daha hızlı büyüyerek ve yılın ilk çeyreğinde hem gelir anlamında hem de satılan ürün sayısı açısından %35’ten fazla pay elde ederek liderliğini sürdürdü.
• Üst uçtaki UNIX sunucu piyasasında da, HP-UX işletim ortamının gücü ve Integrity sunuculardaki büyüme sonucunda lider değişmedi.
• HP Windows®, Linux ve UNIX sunucuların toplam sevkıyatı ve gelirlerinde de dünya birinciliğini korudu. Şirketin, satılan sunucu sayısındaki payı %33,5, gelirlerdeki payı da %32,8 oldu. Dünya genelinde satılan sunucuların %97’sinden fazlasında, bu üç işletim sistemi kullanılıyor.

Endeavour’un basınç odasında hava kaçağı




Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilecek olan uzay mekiği Endeavour’un basınç odasında ufak bir hava kaçağı tespit edildi.Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA Sözcüsü Kyle Herring, mekiğin fırlatılmasının gecikmemesi için, kaçağın nedeninin en kısa sürede belirlenmeye çalışıldığını belirtti.
Sözcü, bu sorunun kısa süre içerisinde giderilememesi durumunda, 7 Ağustos’ta planlanan fırlatma işleminin erteleneceğini söyledi ve kabindeki kaçak onarılmadan mekiğin fırlatılamayacağını kaydetti.

Herring, mühendislerin hava basıncını düzenleyen vanaların her birini kontrol ederek kaçağın nedenini bulmaya çalıştıklarını, vanalardan birinin hatalı olması durumunda fırlatma tarihini etkilemeden, vananın kısa sürede değiştirilebileceğini belirtti. Herring, diğer fırlatma hazırlıklarının ise sorunsuz olarak sürdüğünü söyledi.

31 Temmuz 2007 Salı

Microsoft'un huysuz kadını: Vista Ultimate

Güzelliğine aldanıp peşinden gidenlere maddi manevi çektirmediğini bırakmayan Vista Ultimate'ın arkasına tekmeyi vurma zamanı geldi.Vista Ultimate... Orhan Pamuk kalemle değil de bilgisayarla yazsa, bir romanına şöyle başlayabilirdi: Bir gün bir işletim sistemi upgrade ettim ve hayatım değişti. Ya da fırsat varken ben yapayım.

Olaylar, Microsoft'taki arkadaşların denemem için Vista Ultimate göndermesiyle başladı. İki ay kadar bunu hakkıyla çalıştıracak bir bilgisayar bulmak ve satın almak için uğraştım. Sonunda üzerinde yazılı konfigürasyonunda 2.0 MHz işlemci ve 2 GB sistem belleği olan iki bilgisayar arasında gitmeye başladım. İkisi de T7200 platformunda çalışıyordu ki, bunun T5500'e tercih edilmesi 100 dolar anlamına geliyordu.

Bunlardan biri, kullanmaya alışık olduğum HP'nin Pavilion DV6299EA'sı ve diğeri de Toshiba'nın A200-1BP'siydi. Çok fazla bir yeni oyun fatihi olma beklentim olmadığı için, her ikisinde de DirectX 10 desteği bulunmamasına takılmadım.Yine de görsel performansı düşünerek Toshiba'yı tercih ettim çünkü bunun 256 MB grafik kartı, Turbocache özelliği sayesinde 527 MB belleğe sahipmiş gibi çalışabiliyordu. Böylece Bimeks'e kredi kartımı verdim, yeni dizüstü bilgisayarımı aldım.

Ekranı çalışmayan ilk A200'ümü ertesi gün hiçbir zorlukla karşılaşmadan değiştirebilmem, bozulabilecek moralimi ayakta tuttu. Vista Home Premium yüklü gelen bilgisayarla yaşamaya başladıktan sonra bu tablo bütünüyle değişti. Üzerinde yüklü işletim sistemi 32 bit olan bilgisayara ben de Vista Ultimate'in 32 bitlik versiyonunu upgrade olarak yüklemeye karar verdim.

DVD'yi taktım ve belirttiğim seçimlerimi yaparak yüklemeye başladım. Yükleme işlemi bana fazla gerek olmadan tereyağından kıl çeker gibi gerçekleşince, "bunu kuramayanlar salak olsa gerek" sözleri ister istemez ağzımdan çıktı. O sözün bumerang etkisi ile "sensin salak" diye bana dönmesi beş dakika sürmedi.

Dosya transferini ağ üzerinden yapayım diyerek ağı açmaya çalıştım ama bunun için oluşturulmuş kısayol tuşunda (Fn+F8) tık yoktu. Hızlı başlangıç kitapçığının artık bir anlamı kalmadığını hemen anladım. Ağı açmayı başarmam da para etmedi; XP ile Vista arasında dosya transferi için Bluetooth dahil hiçbir yol bulamadım; gün akşam oldu. Bu arada Fn+ kısayollarının tümünün ortadan kalktığını da öğrendim.

5 GB kapasiteli iRiver MP3-çalarımla kova ile su taşır gibi dosyalarımı aktardım. Film, müzik, vb. yeni taşınılmış evin salonu gibi yığıldı bilgisayarın masaüstüne. Hadi onlarla uğraşmayayım, şu 1.3 megapiksel kamera ile neler yapılıyormuş bakayım, dedim. Kameraya tıkladım, ekran açıldı ama ben yokum.

Girdim internete, bütün Avrupa kan ağlıyor. Çünkü Toshiba'nın Tayvanlı bir firmadan aldığı bu kameraların sürücüsü yok. İş felsefi tartışmaya sardırmış; Vista Ultimate'ı düz mü yüklediniz, yoksa upgrade mi tarzında gidiyor; ne fark eder ki tarzında kıvrılıyor; ve bari çıktığında haberimiz olsun şeklinde son buluyor. Vista'nın en yüksek versiyonunu çalıştıracak şekilde tasarlanan bir bilgisayarda, kameranın sürücüsü ararken en fazla Linux adı ile karşılaşmak da biraz garip, tabii.

Çalışmayan sadece bu değil: DVD-sürücü, aldığı her DVD veya CD için, "abi buna bir format atayım; çiçek gibi olsun" diye bana dönmesi acayip sinir bozucu. 128 MB paylaşımlı ekran kartına sahip eski bilgisayarım HP nx6125'te grafik yetersizliğe takılan içerik, o kadar para verdiğim yeni bilgisayarda bir de yok sayılıyor.

Sadece bu da değil; internetten indirdiğim 340 KB dosya büyüklüğündeki basit bir yapbozu incelemeye alan Vista Ultiamte, "bununla ilgili bilgi topluyorum" diyor; sonra da bu size zararlı diye kapatıyor. Arkadaşımdan geliyor; kaynağına güveniyorum gibi yorumlarınız Vista'yı bağlamıyor.
Aynı durum, diske aktardığınız DivX filmler için de geçerli. Vista için hazırlanmış son Codec'i de yükleseniz, seyredemediğiniz çok sayıda film oluyor. Hatta Vista Ultimate'ta ne kadar ileri giderseniz, geçmişe o kadar saygısızlaşıldığını düşünüyorum.

Uyumsuzluklar bir yana da, ücretsiz eklenti olan açık poker oyunu Hold 'em'de rest ile pass butonları arasında bir metre varken, "Rest çekmek istediğinizden emin misiniz" diye uyarı ekranı çıkarmak ayrı bir saygısızlık. Poker oynarken "Rest! Pardon Pass'mış" deyin bakalım ne oluyor?
Bekleme modundayken kapağını açarak canlandırdığınızda hemen karşınıza çıkan Parola ekranının marşı alması için bazen vurdurmak gerekmesi, bunun gerçek bir görüntü olmadığını gösteriyor. Bu durum genellikle içeride açık klasör ve belge olduğunda ortaya çıkıyor. Bende Norton yüklü olmasının da bu aksamada payı olablir ve hatta deneyimlerime dayanarak öyledir diyebiliyorum.

Hiçbir .pdf dosyası açık değilken, bilgisayarı kapatmaya kalktığınızda gelen "Bir veya birkaç açık .pdf belgesi, sistemin kapanmasını engelliyor" uyarısı tamamen Vista Ultimate'in paranoyaklığı. Yok güzelim öyle bir şey, demek de para etmiyor.

Şiddetli geçimsizlik nedeniyle ayrılmak istediğim Vista Ultimate ile ilişkimiz sadece üzerindeki dosyalara dayanan bir zorunlu birliktelik. Çocuklar büyüyünce biten evliliklerde olduğu gibi, o dosyalarla işim bitince sistem restore edilecek. Tabii bu kolay olmayacak çünkü çalışmayan sürücüler nedeniyle bu dosyalar, DVD'ye yazdırılmak üzere USB bellek ve 5 GB iRiver kullanılarak beni asla yarı yolda bırakmayan Windows XP'nin yüklü olduğu nx6125'e aktarılmak zorunda. Bilgisayarı vermiş bulunduğum eşimden izin almak da cabası. Ferrari'nin önüne at bağlamak zorunda olmak gibi bir şey, yaşadığım.

(Hürriyet)