Radyo Irmak

Google

21 Şubat 2008 Perşembe

Sony DCR-SR32E




Dış görünüm olarak büyük kardeşi SR290′a çok benzese de DCR-SR32E de CMOS değil CCD çipi var ki bu da 800.000 pikselin üzerine çıkamıyor.Sony SR32′nin dış kasası da yanlara doğru yuvarlatılmış. Bu yüzden kamerayı tutarken sanki sağlam bir şekilde elinizde durmuyormuş hissi veriyor. Şükür ki ağır olan SR290′dan daha hafif, tabi bunun sebebi eksik olan resim dengeleyiciden kaynaklanıyor. İlgi çekici özelliklerden birisi ise 40X optik zum ama bu özelliği bir tripod yardımıyla kullanmanızı tavsiye ediyoruz. 2000X dijital zum paparazzileri bile tatmin edecek nitelikte değil zira bloklardan daha fazlası görünmüyor.
Kullanışlı olarak sayabileceğimiz özellikler arasında dokunmatik ekranın fonksiyonlarını var. “Nokta-Odaklama” ile parmak ucunuzla ekrandaki bir suratı işaretlemeniz yeterli; çoktan S32 odaklama işlemine başlıyor. Aynı şekilde “Nokta-Ölçümü” de objektifi ayarlıyor. 4:3 oranındaki ekran aydınlık bir çevrede ne yazı ki fazla yansıtma yapıyor.
Çektiğiniz tüm fotoğrafları genel bir bakış açısıyla görmeniz için cihaz bunları çekim tarihine göre sıralıyor. Sahneleri kendi zevkine göre bir araya getirmek isteyenler ise bir - sadece bir - liste oluşturabilirler. Bunun dışında sahneler ayrılabilir veya kısmen silinebiliyor. Videoları DVD’ye yazmak isteyenler ise USB ile bunları PC’ye aktarabilir ve ürünün yanında verilen yazılımı kullanabilir. DVD-Kaydedici ile yazım işlemini gerçekleştirmek isterseniz video aktarma işini ancak ekstradan temin edebileceğiniz Kombi-Kablo VMC-15FS ve Y/C sinyali ile taşıma şartları altında yapmanızı tavsiye ederiz. Bir FBAS kablosu kutu içeriğine dahil edilmiş ama bununla kalite kayıplarını göz önünde bulundurmalısınız.
Görüntü ve ses
İç mekan çekimlerinde Sony biraz karanlık bir hava veriyor, renkler de biraz mat gözüküyor. Kamera sallantılarını cihaz çok az bir bulanma ile belli ediyor. Yeterli ışıklandırma da resim boğukluğu sınır değerlerde kalıyor. Otomatik odaklanma ise son derece iyi işliyor.

Küçük Sony en iyi değerleri ses kalitesinde elde etti: ses yoğunluğu son derece dengeli ve stereo kanallar çok iyi ayırt edilebiliyor.

Gizli Numara Nasıl Engellenir


Artık cep telefonlarından yapılabilen yönlendirmeyle gizli numara çağrıları engellenebiliyor.

1 Ocak 2008 tarihi itibariyle GSM operatörleri üzerinden gizli numarayla arama dönemi sona erdi. Ancak, GSM abonelerinin bu konudaki şikayetleri bitmedi. Çünkü, yine gizli numarayla arama yapılabiliyor. Günümüzde numara gizlenerek yapılan aramalar hoş karşılanmıyor. Ayrıca, gizli numara yöntemiyle kişiler rahatsız edilebiliyor. İşte bu sorundan kurtulmak çok basit bir işlemle mümkün olabiliyor. Ancak, cep telefonlarından yapılabilen basit bir işlemle gizli numaralar deşifre edilebiliyor.

Hangi GSM numarasını kullanıyor olursanız olun telefonunuzla (yıldız 253 kare) tuşlarına basıp arama yapın. Bağlı olduğunuz GSM operatörü size sesli cevap vererek gizli numaradan aranamayacağınızı bildirecek. Böylece, gizli numarayla sizi aramak isteyenler engellenmiş olacak. Yapılan bu işlemden sonra numarasını gizleyerek sizi arayan abonelere bağlı oldukları GSM operatöründen (Numaranızı gizlediğiniz için arama yapamıyorsunuz) mesajı iletilecek. İlgili abone gizleme işlemini iptal etmediği sürece de sizi arayamayacak.

AMD'Den İki Yeni Nesil Grafik İşlemci

AMD'den iki yeni nesil grafik işlemcisi AMD, ATI Radeon HD 3000 serisinin giriş seviyesi ve genel seviye grafik işlemcileri olan ATI Radeon HD 3400 ve ATI Radeon HD 3600 serilerini duyurdu. ATI Radeon HD 3400 serisi ve ATI Radeon HD 3600 serisi, tüketicilere uygun fiyatlarla benzersiz değerde ürünler sunuyor. İki seri de, işlemciye tümleşik DisplayPort ile bağlantı özelliği taşıyarak AMD'nin alanındaki liderliğini bir adım ileri götürürken endüstrideki üretim beklentilerini aşmasını sağlıyor. 55nm süreç teknolojisiyle üretilen ilk grafik kartı ailesinin üyesi olan iki seri de, olağanüstü vat başına performans özelliğiyle, sessiz ve enerji tasarruflu bir deneyimi, uygun fiyatlarla sunuyor.
AMD'nin özel Birleşik Video Çözücüsü (UVD) teknolojisi sayesinde, ATI Radeon HD 3400 ve ATI Radeon HD 3600 serilerinde Blu-ray veya HD DVD diskler tam HD çözünürlükte (1080p), kesintisiz ve mükemmel bir ayrıntı düzeyiyle oynatılabiliyor. HDMI yoluyla altı kanal (5.1) Dolby Digital® çevresel ses özelliğiyle sürükleyici bir ev sineması ortamı yaratılabiliyor. Ayrıca, tamamen sessiz (pasif) soğutma özelliğine sahip ATI RadeonTM HD 3450 ile, ev sineması bilgisayarlarında aranılan sessizlik elde edilebiliyor.
"AMD, ATI Radeon HD 3400 ve ATI Radeon HD 3600 serileriyle, genel kullanıcılara olağanüstü grafik performansı sunuyor," diyen AMD Grafik Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Rick Bergman, şöyle devam etti: "AMD, tüm ürün düzeylerinde DirectX® 10.1 desteği ve yükseltmeyi kolaylaştıran modüler grafik kabiliyeti ile endüstriye liderlik ediyor. Bu da, kullanıcılara olağanüstü bir görsel deneyim yaşatma kararlılığımızı eskiden de güçlü biçimde ortaya koyuyor."
AMD, görüntü alanındaki liderliğini, dünyanın tümleşik DisplayPort desteği içeren ilk grafik işlemcileriyle sürdürüyor. DisplayPort, DVI'dan iki kat fazla bant genişliği sunuyor ve renk derinliği ve çözünürlüğü fazla, maliyeti düşük olan panel ekranlar kullanılmasına yardımcı oluyor.
"Dell ve AMD, DisplayPort standardını geliştirilmesinden beri desteklemektedir," diyen Dell Ticari İşler Birimi yetkilisi Bruce Montag, şöyle devam etti: "AMD, ATI Radeon HD 3400 ve ATI Radeon HD 3600 serilerinde tümleşik DisplayPort özelliği sunarak, teknolojideki liderliğini kanıtlıyor."
Daha fazla ölçeklendirilebilir grafik işlemciler arayan kullanıcılar, iki serinin de çoklu işlemci desteği sunan ATI CrossFireXTM özelliği içermesinden memnunluk duyacaktır. ATI Hybrid Graphics teknolojisi, bir ATI RadeonTM HD 3400 işlemcisinin uyumlu bir AMD 7 Serisi yonga setiyle birleştirilerek, AMD'nin yakında çıkacak yüksek çözünürlüklü genel seviye masaüstü platformunun bir parçası olarak olağanüstü üç boyutlu performans sergilemesine imkan tanıyor ve oyun deneyimine daha fazla değer katıyor. Microsoft® DirectX 10.1 desteği sayesinde oyuncular, en iyi HD oyunları canlı gibi üç boyutlu grafikler, çarpıcı gerçeklikte ve muhteşem gölgelendirme efektleriyle oynayabiliyor. PCI Express® 2.0 teknolojisine tam destek ise, mevcut PCI Express kartlara göre iki kat fazla veri hızı sunarak oyuncuların en zorlu grafik uygulamalarına bile hazır olmasını sağlıyor.
ATI Radeon HD 3400 ve ATI Radeon HD 3600 serileri, müşterilerce şimdiden çok iyi karşılandı ve 2008'de piyasaya çıkacak, giriş seviyesinde ve genel seviyede birçok OEM bilgisayar tasarımına eklendi.
İki serinin de ayrıntılarıyla tanıtıldığı resmi açılış, 23 Ocak 2008'de Çin'in Pekin kentinde düzenlendi.

Playstation 3'e Divx Geldi

PlayStation 3'ün yeni güncelleme yazılımıyla kullanıcılar sonunda DivX izleyebilecek. Yeni yazılım ayrıca PlayStation 3'ü ortalıktaki en gelişmiş Blu-ray oynatıcılardan biri yapacak birkaç sürpriz de içeriyor.
PlayStation için DivX desteği konusunda daha önce açıklama yapılmıştı
. 2.10 sürümü firmware (yazılım) güncellemesiyle bu gerçekleşiyor. Yazılımın bugün PlayStation 3 güncellemesi olarak çıkması bekleniyor. Oyun oynanışında bir gelişme yok, daha çok çoklu ortam uygulaması olarak gelişmiş.

Birkaç maddeyle:
  • DivX ve VC-1 (WMV) desteği. Ancak DivX'te telif hakkı koruması olan, 3.11 ile kodlanmış ve 2 GB'den büyük dosyalar oynatılamıyor
  • Blu-ray Disc Profile 1.1 desteği eklenmiş
  • Ses kalitesi iyileştirmeleri yanında Voice Changer eklenmiş; ses girişinden gelen sesin tonunu değiştirmeye yarıyor...

Need For Speed Pro Street İncelemesi


Need for Speed ilk çıktığı sıralarda pek beğenmemiştim çünkü benim tarzım arcade değildi. Simülasyon hastasıyım. Zaten diğer incelemelerimde her şeyde gerçekçilik aradığımı farkedeniniz olmuştur. Bu yüzden arcade ile aram pek iyi değildi ta ki NFS 3: Hot Pursuit oyununu oynayana kadar. Tamam oyun yine simülasyon değildi ama polisler ve kovalamaca çok heyecan vericiydi. O oyundan sonra arcade tarzına eskisi kadar soğuk bakmaz oldum. Serinin sıkı takipçisi olmuştum artık. Şimdi ise serinin yeni oyunu ProStreet karşımızda. Önceleri şehirde geziyorduk. Şimdi ise pistlerde kendimizi ispat etmeye çalışacağız. Bakalım EA bu sefer bizlere neler sunmuş.

Oyunu heyecanla kurduktan sonra hemen pistlerde eseyim dedim. Yalnız bu hiç de kolay olmadı çünkü menüler bana o kadar karışık geldi ki görüntü ayarlarını yapıp oyuna girinceye kadar canım çıktı. Bir kere bence mouse ile asla menülerde dolaşmayın, klavye ile daha rahat gezinebiliyorsunuz. Uzun uğraşlar sonucu oyuna kariyer moduna girdikten sonra bizi yarışlardan alınmış kısa görüntüler karşılıyor. Ama durun bir dakika! O da ne? Bir DJ mi var? Evet evet yanlış duymuyoruz. DJ'in birisi pistin etrafındaki heyecanlı kalabalığa yarışı anlatıyor. Bana kalırsa bu az da olsa insana heyecan veriyor. En azından yarışı en önde götürürken isminizi duymanız gurur verici. Videonun son kısmında pistlerin kralı ortaya çıkıyor ve aracı ile çember çizmeye başlıyor. Tabii ki o esnada gerçekleşen bir olay gözümden kaçmıyor. Adam 360 derece dönerken arabanın camından dışarı çıkıp millete el sallıyor. Çok merak ediyorum: "Acaba o esnada gaza kim basıyor?" Videodan sonra göstermelik bir yarış yapıyoruz. Tabii ki kazanıyoruz yarışı. Kral yanımıza gelip bize hava atıp gidiyor. "Şimdilik atsın bakalım havasını, zamanı gelince ben onun havasını alırım." diyerek sabırla oyuna başlıyoruz. ProStreet'te de ilk başta kötü bir araçla başlıyoruz ve pistlerin hakimi olduğumuzu -King(Kral) olduğumuzu- herkese ispatlamaya çalışıyoruz.

Oyunda Grip, Grip Class, Time Attack, Drift, Drag, Sector Shootout modları mevcut. Hepsini kısa kısa açıklayalım:
Grip: Pistte 2 - 3 tur atarak yarışı diğer araçların önünde kapatmaya çalışıyoruz.
Grip Class: Grip ile aynı mantığa sahip. Tek farkı A ve B grubu araçların aynı anda yarışması. Herkes kendi grubu ile yarışıyor ama iki grup da aynı pistte yarışıyorlar.
Time Attack: 2 - 3 tur atarak en iyi tur zamanını yapmaya çalışıyoruz.
Drift: Önceki serilerden oynanış dışında bir farkı yok.
Drag: Bu mod da önceki serilerdeki mantıkla işliyor. Bu oyunda sadece yarıştan önce tekerleri ısıtmaya çalışıyoruz. Ama gaza tümüyle yüklenmiyoruz. Yeşil çubuğu tutturmaya çalışıyoruz. Haliyle bu olay da klavyede zor oluyor.
Sector Shootout: Her sektörde en iyi zamanı yapmaya çalışıyoruz. Bana kalırsa en zevkli mod bu.

Serideki diğer oyunlara nazaran bu oyunda moda göre araba seçiyoruz. Hangi yarışta hangi aracı kullanacağımızı belirlemek bize modifiye mevzusunda kolaylık sağlıyor. Bu konuya modifiye mevzusunda değineceğim.

Oynanabilirlik ve Fizik

Bu oyunda, NFS severler genelde bu mevzuda ikiye ayrıldılar: "Araç Kontrolleri!". Daha önceki haberimde yazdığım üzere oyun arcade tarzına biraz simülasyon katılmış bir kontrollere sahip. 3 zorluk derecesi var ve bu derecelere göre kontroller değişiyor. Casual seviyesinde fren işini tümüyle asistana bırakıyorsunuz. Racer seviyesinde sadece çok keskin virajlarda asistan bize yardım ediyor. King seviyesinde ise bize yardımcı olan tek şey virajlarda ortaya çıkan oklar. Bu oklar yeşil ise gaza bas, sarı ise elini(oynadığınız şeye göre değişir) birazcık gazdan çek, kırmızı ise frene bas anlamlarını taşıyor. Bu da yarışı çok kolaylaştırmış. Açıkçası en zor seviyede oynamama rağmen simülasyon tarzına çok alışkın olduğumdan olsa gerek oyun bana çok basit geldi. Hiçbir yarışta zorlanmadım. Genelde de pist rekoru kırdım ve arkamdaki araçlara büyük farklar attım. Oyunda daha zor bir seviyenin olmasını beklerdim. İlk iki seviyede oyun çok da zevk vermeyeceği için simülasyon tarzına yatkın olmayan ve bu oyunu oynamakta zorlanan arkadaşlara şöyle bir ipucu vereyim. Zorluk derecesi olarak King'i seçin. Virajlara yaklaştığınız zaman okları görmeye başlayacaksınız. Okların kırmızı olduğu yerde frene basın, yalnız frene basma mevzusunu viraja girmeden yapın. Virajın içindeyken sakın frene basmayın. Yoksa araç virajdan dışarıya doğru kaymaya başlar. Bir de daima bu okların üzerinden gitmeye çalışın. Bu oklar yarış çizgisini göstermekte. Yarış esnasında en gıcık kaptığım mevzu ekranın ara sıra sallanıp durması. Yahu ortada bir şey yok neden sallanıyorsun? Tamam kaza yaptığımda, bozuk yola girdiğimde sallan ama düz yolda da sallanılmaz ki. Akılları sıra oyuna gerçekçilik kattıklarını düşünüyorlar sanırım ama bu durum bence hiç de gerçekçi değil.
Oyunun fizik motoru ise gayet sağlam. Araçların klavye hareketlerine verdikleri tepkiler gerçekçi. Ayrıca serideki diğer oyunlara nazaran hasar modellemesi geliştirilmiş. Hasar, aracın performansını etkilemiyor olsa da görüntü bakımından gayet hoş olmuş bence. Yalnız araca çok hasar verdirirseniz yarış dışı kalabiliyorsunuz. Bu yüzden sağa sola çok çarpmayın derim. Dediğim gibi oyun ne tam simülasyon ne de tam arcade tarzı. İkisinin ortasında sayılır ama kesinlikle arcade'ye daha yakın.

Grafik ve ses

Grafikler çok güzel. Araç modellemeleri her zaman olduğu gibi çok iyi. Etraftaki insanların modellemelerini çok fazla beğenmedim ama yine de idare eder. Yol ise seride şu ana kadar gördüğüm en iyi grafiğe sahip. Patinaj esnasında araçların tekerlerinden çıkan duman, yol dışına çıktığımız zaman oluşan toz bulutu gayet hoş duruyor. Ses mevzusunu 2 ayrı bölüme ayıracak olursak; araç sesleri ve müzikler. Araç sesleri her zamanki gibi harika ve gerçekçi. Motor sesleri ve aracın asfaltta kayma sesi çok hoş. Yalnız müzikler çok sönük kalmış. Önceki gibi beni gaza getirmiyorlar. Çoğu zaman müzik çaldığının farkında bile olmuyorum.

Modifiye

ProStreet, bize en ince ayrıntısına kadar modifiye imkanı sunuyor. Aracın hemen hemen her şeyini geliştirebiliyoruz. Logolar, spreyler, boyalar da gayet güzeller. Oyundaki bir diğer yenilik de burada kendini gösteriyor. O da rüzgar tüneli. Rüzgar tüneli sayesinde yaptığımız modifiyelerin aracımıza nasıl etkisi olduğunu bire bir görme fırsatımız oluyor. Bu da oyuna biraz gerçekçilik katmış.
Aracın yarışacağı yere göre aracı modifiye etmek çok önemli. Örneğin aracımızı Drag modunda kullanacaksak yere basma kuvvetinin çok fazla olmasını istemeyiz. Malumunuz yere basma kuvvetimiz fazla olursa aracımız çabuk hızlanamaz. Bu da Drag modunda bize dezavantaj getirir. Grip veya buna benzer bir modda yarışacaksak orta ayarı iyi tutturmamız gerek. Çünkü hem hızlanmamızın hem de virajı rahat dönmemizin önemi çok büyük. Bu açıdan modifiyelere dikkat.

Sonuç

Açıkçası ben bu oyundan beklediğimi alamadım. Oyun bir süreden sonra kendini tekrar edip duruyormuş hissi veriyor, müzikler sönük, yarışlardan çok heyecan alamadım ve en önemlisi polis yok. Bu bakımdan oyunu pek oynayasım gelmiyor. Canım sıkıldığında ara sıra açıyorum sadece.
Yiğidi öldür hakkını ver demişler. Kontrollerde zorlanmadım, grafikler gayet güzel, hasar modellemesi de biraz geliştirilmiş, araçların sesleri çok iyi, modifiyeler de güzel.
Bana kalırsa serinin en iyi oyunu Most Wanted idi. Grafikler olsun, sesler olsun, müzikler olsun, heyecan olsun, polislerle kovalamaca olsun hepsi çok daha heyecan verici ve çok daha kaliteliydi. ProStreet'in en azından demosunu oynayın derim. Fikir edinmiş olursunuz. Ona göre oyunu alıp almayacağınıza karar verirsiniz. Çünkü oyun çok ortada. Yani beğeneni de çok beğenmeyeni de. Alıp beğenmezseniz paranız boşa gitmesin sonra.

Test sistemi:
İşlemci: Intel Core 2 Duo E6420 2.13MHz
Anakart: Asus P5B
Ekran kartı: Powercolor X1950Pro 512MB 256bit 600/1400 MHz
Bellekler: 2×1GB DDR2 667MHz Kingston
Sabit disk: Seagate 320GB 7200rpm NCQ 16MB ön bellek

Microsoft, OEM Windows XP'nin fişini çekiyor

Microsoft, sistem üreticilerine 2007 sonundan itibaren artık OEM Windows XP temin edemeyeceklerini iletmiş durumda. Bunun anlamış şu: 2008'den itibaren, Windows yüklü OEM üreticilerin tüm sistemleri Vista ile beraber gelecek. Anlaşmalı üreticilere maalesef farklı bir seçenek bırakılmamış durumda.

Vista'nın henüz donanım ve sürücü uyumluluk problemleri bulunduğundan dolayı bazı üreticiler Vista'ya geçmemiş durumda. Dell gibi bazı üreticiler, bazı serilerinde sene sonuna kadar XP ile devam edeceğini belirtmiş durumda.

Microsof Vista'nın yüksek donanım gereksinimi, Microsoft'un bu baskısının özellikle giriş seviyesi sistem satan üreticiler ve modeller için oldukça anlamsız olduğu ortada.

Örneğin Dell, kendi blogunda yaptığı bir açıklamada, KOBİ'lerin yeni işletim sistemlerine geçiş için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Donanım uyuşmazlıkları, yazılım sorunları ve donanım gereksinimleri bu sebeplerin başında geliyor.

Microsoft'un sistem üreticilerine yaptığı Vista kullanma baskısı, satış rakamlarının neden bu kadar yüksek olduğunu açıklıyor. Sistem üreticilerinden bazıları da, bilgisayarlarında Vista yüklü olmasının satışlarını arttırdığını altını çizerek belirtmiş. Ülkemizde de Vatan, Bimeks, Teknosa gibi teknoloji marketlerine gidip konuyla ilgili müşteri temsilcileriyle konuştuğumuzda, Vista yüklü olan sistemlere rağbetin daha fazla olduğunu belirtiyorlar. Hatta artık Vista yüklü olmayan masaüstü sistemler bir elin parmağını geçmiyor.

Biliyorsunuz, bilgisayar üreticileri Vista veya XP için Microsoft'a belirli bir lisans ücreti ödemekte ve bu da kullanıcıya doğrudan yansıtılmakta. Diyelim ki, alacağınız işletim sistemine
Pardus 2007.1 veya Ubuntu gibi gayet başarılı Linux dağıtımlarını kullanmak istediğinizde, Windows yüklü olmayan bir işletim sistemi bulamıyorsunuz. Yani alacağınız sistemde Windows işletim sistemini kullanmayacak olsanız bile bir miktar lisans ücreti ödemiş bulunuyorsunuz. Örneğin Dell, kullanıcılarından gelen talepleri dinleyerek geçtiğimiz dönemlerde Linux yüklü serilerini duyurmuştu.

Burada ufak bir not: OEM ile kutulu işletim sistemi arasındaki fark şöyle: OEM Windows, sadece sistem üreticilerine yeni bir sistemde beraber verilmek üzere hazırlanıyor. Bu OEM işletim sistemini sadece satın aldığınız sistemde kullanma hakkına sahipsiniz. Ancakaldığınız kutulu işletim sistemi lisansını, istediğiniz sistemde kullanabilirsiniz.(aynı anda 1'den fazla sisteme yüklemeden elbette

Şişme Fare İcat Edildi

Hepimize "şişme" lafı biraz komik ve manalı gelse de, zeki dört arkadaş oturmuşlar ne yapalım diye düşünmüşler. Bula bula bu şişme fare fikrini bulmuş ve üstüne üstlük bunu gerçekleştirmişler.

Fotoğrafta gördüğünüz üzere oyuncak gibi duran bir ürün. Ancak kullanması ve etrafa hava atması eğlenceli gibi görünüyor. Ne kadar ergonomik olduğu tartışılır. Sonuçta bu bir konsept ürün. Bugün kullandığımız bir çok ürünün atasının da zamanına göre çılgın fikirler olduğunu düşünürsek, çokta garip karşılamamız gerekir.
Tabi hedef taşınılabilirliği artırmak. Dizüstü bilgisayar kullananlar bilirler. Bilgisayarın kendisinden çok adaptörü , faresi gibi ıvır zıvırı sinirleri bozar. Bu göz önüne alındığında pek de fena bir fikir gibi durmuyor. Ancak tam da aceleniz varken ve bir yazıyı yetiştirmeye çalışırken "Abi benim fare patladı, seninkini ödünç alabilir miyim?" gibi bir ifade kullanmak istemezsiniz sanırım.

KVK'dan Hakia'ya 5 milyon dolar

Cep telefonu distribütörü olarak tanıdığımız KVK firması New York merkezli Hakia. com'a 5 milyon dolar yatırım yapıyor.
2004 yılında kurulan Hakia, kurucusu nükleer fizikçi Dr. Rıza Berkan nedeniyle medyada da "yerli arama motoru" olarak biliniyor. Hakia'nın hedefi Google'a nazaran daha akıllı cevaplar verebilen bir arama motoru inşa etmek. Hakia Fince "araştırmacı" demek. Motorun bu sene Türkçe yayına da başlaması hedefleniyor.
Hakia KVK dışında Polonyalı Prokom Yatırım firmasından da Ocak ayı başında
5 milyon dolar almıştı. Bu sayede Hakia'daki yatırımcı payı 21 milyon dolara ulaşmış oldu. Wikia gibi projelerle yarışmak ve Google'a kafa tutmak için maddi kaynak şüphesiz çok önemli olsa gerek.

Intel, 7 tane Core 2 Duo ve Celeron işlemciyi iptal ediyor

intel'in güncel olarak yayınladığı "ürün değişim duyuruları" dökümanında, 7 işlemciyi üretmeyeceğini belirtmiş. Kuyusu kazılan işlemciler şöyle: Intel Core 2 Duo T7200, T7600, T5500, T5600, LV L7200 ve Celeron M 520 ve 530. Bu işlemcilerin dizüstü sistemlerde kullanılan mobil Core 2 Duo olduğunu belirtelim.
Bu ürünlerin üretiminin durma sebebi sistem entegratörlerinin daha yeni ve bazı spesifik modellere yoğunlaşmış olması. Mesela T7500 gibi arada bulunan işlemciler henüz iptal edilmiş değil. İptal edilen işlemciler için siparişler Mayıs 2008'den sonra kabul edilmeyecekmiş.